Se'âdet-i Ebediyye kitabını okuyan...
25/09/2024 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Seâdet-i Ebediyye kitabını okuyanlar, hep bu kitabı tavsiye ediyor ve siz de tavsiye ediyorsunuz. Peki bu kitabı okuyunca ne oluyor, diğerlerinden ne farkı vardır ki bu şekilde tavsiye edilmektedir?
Cevap: Se'âdet-i
Ebediyye kitabını okuyarak anlayan bahtiyar bir kimse, hem din bilgilerini
öğrenir, hem de îmâm-ı Rabbânî hazretlerini tanıyarak, kalbi Ona meyleder,
bağlanır. Onun bütün dünyaya saçtığı nurları alıp, olgunlaşmaya, kemale gelmeye
başlar da haberi olmaz. Ham bir karpuz, güneşin ışıkları karşısında zamanla
olgunlaştığı, tatlılaştığı gibi yetişerek kamil, olgun bir insan olur. Bu dünya
ve hayat görüşünde değişiklikler olduğunu hisseder. Hâller, zevkler, tatlı
rüyalar görmeye başlar. İmâm-ı Rabbânî hazretlerini, evliyayı, Eshâb-ı kiramı
ve Resûlullah efendimizi rüyada görmeye, uyanık iken de ruhlarından istifade
etmeye başlar. Nefsi de gafletten kurtulup, namazın tadını duymaya,
ibadetlerden zevk almaya başlar. Günahlardan, haram olan şeylerden, kötü
huylardan nefret duyar. İyi huylar onun âdeti olur. Herkese iyilik eder.
Cemiyete, topluma, millete faydalı olur. Saâdet-i ebediyyeye kavuşur ve
başkalarını da kavuşturur.
Hanefi mezhebinin büyük âlimlerinden Seyyid Şerîf
Cürcânî hazretleri, Şerh-i mevâkıf, Şerh-ul-metâli' hâşiyesi ve Berîkada buyurduğu
gibi, evliyanın suretleri, öldükten sonra da talebesine, sevenlerine görünüp
feyiz verirler. Fakat, bunları görebilmek ve ruhlarından feyiz alabilmek kolay
değildir. Ehl-i sünnet itikadını ve ahkâm-ı islâmiyyeyi, kitaplardan öğrenmek
ve öğrendiklerine uymak ve evliyayı sevmek, saygılı olmak lâzımdır.
Merec-ül-bahreynde deniyor ki:
“Tasavvuf büyüklerinin hepsi, Ehl-i sünnet idi. Bidat
sahiplerinden hiçbiri, Allahü teâlânın marifetine yaklaşamamıştır. Vilâyet
nurları, bunların kalplerine girmemiştir. Amelde ve itikatta olan bidatin
zulmeti, vilâyet nurunun kalbe girmesine mâni olur. Kalp, bidat pisliklerinden
temizlenmedikçe ve Ehl-i sünnet itikadı ile süslenmedikçe, hakikat güneşinin
ışıkları oraya giremez. O kalp, yakîn nuru ile aydınlanamaz.”
Sual: Din bilgilerini ve âlimleri kötülemek de imanı
giderir mi?
Cevap: İslâm bilgilerine inanmamak, bunları ve din
âlimlerini aşağılamak da, küfr-i cühûdî olur.