Muhammed Kazânî ve bazı eserleri...

26/02/2019 Salı Köşe yazarı R.A

“Evinde misâfir olduğumuz Muhammed Murâd Efendi, büyük Nakşibendî şeyhlerinden ve asrımızın büyük âlimlerindendir. Fazîlet ve mükemmel eserleriyle bilinir."
 
Dünkü makâlemizde, kendisinden kısaca bahsettiğimiz Muhammed Murâd-ı Remzî (Kazânî) hakkında, Prof. Dr. Zeki Velidi Togan, Prof. Dr. Hamid Algar, Prof. Dr. Ahmet Temür, Prof. Dr. Ahmet Özel, Prof. Dr. Elfine Sibgatullina ve meşhûr Türk Seyyâh Abdurreşîd İbrâhîm gibi ilim adamları, kıymetli makâleler yazmışlar, değerli çalışmalar yapmışlardır.
Prof. Dr. Hamid Algar, 1908’de Orenburg’da Kazakların, Volga Bulgarlarının, Başkurtların ve Kazan Tatarlarının, Özbeklerin târihî geçmişlerini anlatan “Telfîku’l- Ahbâr” kitâbının basıldığını; bu eserin Buhârâ’da eğitim gören, fakat Hicâz’da yaşayan ve kendi vatanını her yıl ziyâret eden Başkurt asıllı Şeyh Murâd Remzî tarafından Arapça olarak yazıldığını ve güçlü milliyetçilik rûhunun hâkim olduğunu, Müslümân-Türk halklarının birleşmelerini teşvîk ettiğini belirtmektedir.
Meşhûr Türk târihçisi Prof. Dr. Zekî Velîdi Togan, Muhammed Murâd Remzî’yi, Tatar halkının önemli târihçileri arasında göstermiştir. Ayrıca, babası ve dayısının arkadaşı olduğunu, kendilerine misâfir geldiği bir sırada O’nu tanıdığını ve “Telfîku’l-ahbâr” kitâbını okuyup ondan etkilendiğini hâtıralarında yazmaktadır.
Meşhûr Türk seyyâhlarından Abdürreşîd İbrâhîm de, "Âlem-i İslâm" kitâbında, Şeyh Muhammed Remzî hakkında şunları kaydetmektedir:
“Evinde misâfir olduğumuz Muhammed Murâd Efendi, büyük Nakşibendî şeyhlerinden ve asrımızın büyük âlimlerindendir. Fazîlet ve mükemmel eserleriyle bilinir. İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Hazretleri’nin Mektûbât'ını Arapçaya çevirmiştir.
“Telfîku’l-Ahbâr” isimli Arapça yazdığı târih kitâbı, dünyâda en muteber târih kitaplarından ve misli bulunmaz güzel bir eserdir. Bunlardan başka basılmış ve basılmamış Arapça, Farsça ve Türkçe eserleri de vardır. Şüphesiz, bizce bilinmeyen eserleri de olacaktır.
Yarım asra yakın Mekke-i Mükerreme’de mücâvir kalmıştır. Arapça, Farsça ve Türkçe’yi ana dili gibi okur ve yazar. Usûl ve Furûda ilmî kifâyeti olduğu gibi, Tefsîr ve Hadîs ilimlerinde de büyük, geniş mâlûmâtı vardır…”
Prof. Dr. Elfine Sibgatullina ise, bu konuda şunları kaydetmektedir:
“Kazan Tatarcası’nda Arap harfleriyle basılan kitaplar arasında 'Hâlidîlik' ile igili birkaç kaynak bulunur. İlk eser, Muhammed Murâd-ı Remzî’nin 'Telfîku’l-Ahbâr ve Telkîhu’l-Âsâr fî  Vekâyi-i Kazân ve Bulgâr ve Mülûki't-Tatâr' (İki cilt, Orenburg 1808) adlı Arapça yazılmış çok kıymetli bir eserdir.
Medîne’deki tahsîli sırasında, orada bulunan yerli ve yabancı birçok âlimden ders almış, Nakşibendiyye tarîkatı şeyhi Muhammed Mazhar’a intisap etmiştir. 'Telfîku’l-Ahbâr' isimli eserinde İdil-Ural bölgesindeki Hâlidîlik üzerine, belki de en sağlam belgeleri sunmuştur. Ama maalesef, bu faydalı çalışmasına rağmen, Rusya’da da, Türkiye’de de hâlâ pek tanınmamaktadır.” 
[Kendisini çok kısa olarak tanıtmaya çalıştığımız bu büyük âlim hakkında, inşallah başka makâleler de yazmayı düşünüyoruz.]