"Feyiz nûr demektir..."
26/02/2023 Pazar Köşe yazarı A.U
Osmânlı Devleti'nin
ilk şeyhülislâmı ve büyük velî Molla Fenârî hazretleri,
Bursa’da kadı iken bir dâvâda Sultân Yıldırım Bâyezid Hân’ın şâhitliğini kabul
etmedi.
Sultân sordu ki:
“Sebep nedir?”
Büyük velî;
“İslâmiyetin aradığı
şâhitlik şartlarından biri sizde yoktur” buyurdu.
Yine sordu ki:
“O hangi şarttır?”
Büyük velî;
“Cemâate
gelmiyorsunuz. Dînimizde, cemâatle namaz kılmayı terk edenin, mahkemede
şâhitliği makbûl değildir” buyurdu.
Sultân bunu dinledi.
Kendisine hak verdi.
Ve hemen sarayının
yanına bir “Câmi” inşâ ettirerek, beş vakit namazı, hep
cemâatle kılmaya başladı.
● ● ●
Bir gün de bâzı
gençler bu zâta geldiler.
Ve sordular ki:
“Dînimizi nereden
öğrenelim?”
Buyurdu ki:
“Dîninizi Allah
dostlarından, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğreniniz. Bu büyüklerin
kitâbını okuyan, hem dînini doğru olarak öğrenir, hem de feyiz alır.”
Sordular ki:
“Feyiz nedir efendim?”
Buyurdu ki:
“Feyiz, nûr demektir.”
Ve daha açıklayıp;
“Yâni bu kitapları okuyanın kalbi temizlenir, nûrlanır ve parlar. Çünkü o büyüklerin kalbindeki feyizler kitaplarına sinmiştir. Okuyanlar, satırlar arasında onları görür ve o feyizlerden istifâde ederler” buyurdu.