"Allah’ım, Ebu Hüreyre’nin annesine hidayet ver!.."
26/02/2025 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Hazret-i Ebu Hüreyre,
annesinin de Müslüman olmasını çok istiyor, fakat bir türlü muvaffak
olamıyordu!..
Abdullah
Ahvâzî hazretleri hadîs âlimi olup, hafız, yani yüz bin hadîs-i şerîfi
ezberden bilirdi. İran’da Ahvâz şehrinin Civâlîk kasabasında doğdu. O devirde
yaşayan âlimlerden ders aldı. Hadîs-i şerîf öğrenmek için, birçok şehri
dolaştı. Pekçok hadîs âliminden hadîs-i şerîf rivâyet etti. 306 (m. 919)
senesinde vefât etti. İlm-i hadîsle ilgili “el-Fevâid” isimli eseri
vardır. Bu kitabında şöyle nakleder:
Hazret-i
Ebu Hüreyre (radıyallahü teâlâ anh), Eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Eshab-ı
kiramın, derece olarak, büyüğünün de, küçüğünün de Cennetlik olduğu, hadis-i
şeriflerle ve âyet-i kerimelerle bildirilmiştir. Bir âyet-i kerimede buyuruldu
ki: (Mekke’nin fethinden önce Allah için mal verip savaşanlar, daha
sonra harcayıp savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah
yolunda harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber, Allah
hepsine de en güzel olanı [Cenneti] vadetmiştir.) [Hadid
10]
Allahü
teâlâ, (Ve küllen vaadallahül hüsna [Hepsi için Hüsnayı
[Cenneti] söz verdim.]) buyuruyor. Hepsi Cennetlik olan insanlar
için, nasıl, muteber değildir denebilir ki? Bu, âyet-i kerimeyi inkâr olmaz mı?
Ehli bilir ki, hadis ravilerinde, adalet şartı aranır. Ama Eshab-ı kiram ravi
ise, onda böyle bir şart aranmaz. Çünkü hepsinin adil olduğunda icma hasıl
olmuştur. Eshab-ı kiramdan herhangi birine adil değil diyen, icmaya karşı
gelmiş olur. İcma’ya karşı gelmek de küfürdür...
Hazret-i
Ebu Hüreyre, Müslüman olduktan sonra, annesinin de Müslüman olmasını çok
istiyor, bunun için çok uğraşıyordu; fakat bir türlü muvaffak olamıyordu. Bu
hususta şöyle anlatmıştır:
Resulullaha,
annemin hidayete kavuşması için dua buyurun dedim. Resulullah, (Allah’ım,
Ebu Hüreyre’nin annesine hidayet ver) diye dua buyurdu. Eve varınca
annem, ya Eba Hüreyre, ben Müslüman oldum dedi ve Kelime-i şehadeti söyledi.
Ben sevincimden ağlayarak annemin Müslüman olduğunu müjdeledim. Dedim ki, ya
Resulallah, annemi ve beni müminlerin sevmesi için, bizim de, müminleri
sevmemiz için dua edin. Resulullah, (Allah’ım, şu kulunu ve annesini
mümin kullarına, müminleri de onlara sevdir) buyurarak dua etti. Artık
beni bilen ve gören her mümin sevdi.
Hazret-i Ebu Hüreyre, Eshab-ı kiramın en fakiri olduğu için,
Eshab-ı Suffa arasına katıldı. Eshab-ı Suffa, Mescid-i Nebi’de kalır, hep ilimle
meşgul olurdu.
