"Yâ Rabbî! Beni nefsin hîlesinden haberdâr et"
26/05/2022 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Sübhanallah! Bu
nefis öyle yaratılmış ki, hayatında da ölümünde de münâfık!.."
Ebû Hâmid Ahmed bin
Hadraveyh hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Önceleri Hâtem-i Esam'ın
talebesiydi. Ebû Turâb en-Nahşebî ve Ebû Hafs el-Haddâd ile sohbet etmiş,
İbrâhim bin Edhem'i görmüştür. 854 (H.240) senesinde Afganistan’da Belh'te vefât
etti. Ahmed bin Hadraveyh hazretleri kendi nefsini muhâsebeye çektiği bir
hâdiseyi şöyle anlatmıştır:
Uzun müddet nefsime muhâlefetle onu kahretmiştim. Bir defâsında bir cemâat
cihâd için gazâya gidiyordu. Bende de gazâ için büyük bir arzu uyanmıştı. Nefsim
gazânın sevâbı ile ilgili hadîs-i şerîfleri bana hatırlatıyordu. Hayret edip,
kendi kendime, gâlibâ nefsin bu istekli hâli bir hîledir! Çünkü nefis seve seve
ibâdet ve tâatta bulunmaz! Herhâlde devamlı oruç tuttuğum için nefsin
tâkati kesildi de bu sebeple savaşa gitmemi ve orucumu açmamı istiyor
dedim. Nefse dedim ki:
"Ey nefis gazâ
için sefere çıkınca oruca devâm edeceğim." Nefis; "Olur kabul"
deyince şaşırdım ve herhâlde ben nefsi geceleri namaz kılmaya mecbur tutuyorum
da onun için gazâya çıkmamı ve böylece gece namazını bırakacağımı ve rahata
kavuşmayı istiyor diye düşündüm. Nefse gazâda da seni gece uyutmam dedim.
"Bu da kabul!" dedi. Bu cevabına da hayret edip, iyice düşündüm.
Sonra herhâlde nefs yalnızlıktan usandı da halkın arasına karışmak istiyor. Bu
sebeple diye yorumladım ve nefse; "Konakladığımız her yerde insanların
arasında oturmayacağım. Tenhâ bir kenara çekileceğim" deyince nefsim;
"Onu da kabul ediyorum!" deyince artık onun maksadını anlamaktan âciz
kaldım. Allahü teâlâya sığınıp; "Yâ Rabbî! Beni nefsin hîlesinden haberdâr
et ve onun aldatmasından koru. Sana sığındım" diye yalvarıp duâ ettim.
Bunun üzerine nefs, şöyle dedi:
"Benim
isteklerime muhâlefet etmekle beni günde yüz defâ öldürüyorsun, bundan kimsenin
haberi yok. Hiç olmazsa gazâda bir kere ölürüm de bunu bütün cihân halkı duyar.
Derler ki, âferin Ahmed Hadraveyh'e, onu, nefsini öldürdüler, şehîdlik
derecesine erdi..." Nefsin bu cevabı üzerine;
"Sübhanallah! Bu nefis öyle yaratılmış ki, hayatında da ölümünde de münâfık! Ne bu dünyâda ne de âhirette Müslüman olmak istemiyor! Ben onu tâatte bulunmak istiyor sanmıştım. Ona zünnâr bağlandığının farkına varmamışım" diyerek, daha çok muhâlefet ettim.