"Âhiretin azapları pek acı ve sonsuzdur!.."

26/08/2022 Cuma Köşe yazarı V.T

"Elinizden bir şey kaçmış değildir. Tövbe edilecek, Allahü teâlâya yalvaracak zamandır..."

 

Ahmed Ervâdî hazretleri Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halifelerindendir. Trablusşam’ın Ervâd kasabasında doğdu. İlim ve irfânını arttırmak için Trablusşam, Mısır ve başka yerlere gitti. Zamânın meşhur âlimleriyle görüştü. Kendilerinden icâzet, diploma aldı. Daha sonra da Şam'da evliyânın göz bebeği Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin sohbetlerine katıldı. Kısa zamanda olgunlaştı. Kendisine icâzet verilip insanlara doğru yolun bilgilerini anlatıp öğretmek için Trablusşam'a gönderildi. 1858 (H.1275) senesinde orada vefât etti.

Bu mübarek zat, bir sohbetinde şunları anlattı:

Büyük üstadımız İmam-ı Rabbânî hazretleri, Mektubat kitabının birinci cild doksan sekizinci mektubunda buyuruyorlar ki:

"Dünya hayatı çok kısadır. Âhiretin azapları pek acı ve sonsuzdur. İleriyi gören akıl sahiplerinin, hazırlıklı olması lâzımdır. Dünyanın güzelliğine ve tadına aldanmamalıdır. İnsanın şerefi ve kıymeti dünyalıkla ölçülse idi, dünyalığı çok olan kâfirlerin herkesten daha kıymetli ve daha üstün olmaları lâzım gelirdi. Dünyanın görünüşüne aldanmak akılsızlıktır, ahmaklıktır. Birkaç günlük zamanı büyük nîmet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmaya çalışmalıdır. Allahü teâlânın kullarına ihsân, iyilik etmelidir.

Kıyâmette azâblardan kurtulmak için, iki büyük temel vardır: Birisi, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, saygı göstermektir. İkinci, Allahü teâlânın kullarına, yarattıklarına şefkat, iyilik etmektir. Hep doğru söyleyici her ne söyledi ise, hepsi doğrudur. Şaka, eğlence, sayıklama sözler değildir. Tavşan gibi gözü açık uyku ne kadar sürecek. Bu uykunun sonu rezil, rüsvâ olmak ve eli boş, mahrum kalmaktır. Mü'minûn sûresinin yüzonbeşinci âyetinde meâlen, (Sizi abes olarak, oyuncak olarak mı yarattım sanıyorsunuz. Bize dönmeyecek misiniz zannediyorsunuz?) buyuruldu. Her ne kadar, böyle sözleri dinleyecek hâlde olmadığınızı biliyorum. Gençsiniz. İçiniz kaynıyor. Dünya nîmetleri içindesiniz. Herkese sözünüz geçiyor. Her istediğinizi yapabiliyorsunuz. Fakat, size acıdığımız için, iyilik etmek istediğimiz için bunlar yazıldı. Elinizden bir şey kaçmış değildir. Tövbe edilecek, Allahü teâlâya yalvaracak zamandır..."