"Allahü teala, halis Türkleri aziz kıldı!”
26/08/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Alparslan, Türk
milletinin en büyük kahramanlarındandır. Böyle bir 26 Ağustos'ta
(1071) Malazgirt'te Bizans ordusunu yenerek Türklere Anadolu kapılarını
açmıştır...
Selçuklu Devleti'nin kurulmasında önemli rolü olan Horasan
Valisi Çağrı Bey'in oğlu olan Alparslan, 20 Ocak 1029’da doğdu. İyi
bir tahsil gördü, sayısız zafer kazanarak mertliği ve iyi kumandanlığı ile
ün saldı. 27 Nisan 1064’te büyük bir törenle tahta çıktı. 1070 yılında, Horasan
ve Irak ordularının başında Azerbaycan’a girdi, sınırdaki
kaleleri fethetti ve "Mısır Seferi"ne karar verdi...
Alparslan’ın Mısır Seferine çıktığını öğrenen Bizans İmparatoru
Romanos Diogenes (Romen Diyojen) son bir hamle yapmayı düşündü.
Azerbaycan’a kadar giderek Türk kalelerini zapta ve Türkleri Anadolu’dan atmaya
karar verdi. 13 Mart 1071’de 200.000 kişilik Bizans ordusu yola
çıktı.
Bunu haber alan Alparslan da askerlerini topladı, atından
inerek secdeye vardı ve; “Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin
karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ya Rabbi!
Niyetim halistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!” diye dua
etti. Sonra atına binerek askerlerine döndü ve şöyle hitap etti: “Ey
askerlerim! Eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman
ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra Melikşah’ı tahta çıkarınız ve ona
bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir...”
Bu sözler orduyu coşturdu. Büyük şevkle ileri atıldılar. Alparslan
son derece zekîce bir harp taktiği planlamıştı. 26 Ağustos Cuma günü hilal
şeklinde yaydığı ordusuyla akşama kadar Malazgirt meydanında
çarpıştı. Şaşkına dönen Bizans ordusu, hilalin içine düştü. 200.000
kişilik koca ordu perişan oldu. İmparator esir edildi. Bu zaferle Anadolu
kapıları Türklere açılmış oldu...
Sultan Alparslan, tarihî zaferlerinin yanı sıra, medreseler
kurmak, ilim adamlarına ve talebeye vakıf geliri ile maaşlar tahsis etmek,
imar ve sulama tesisleri yapmak suretiyle de büyük hizmetler
yapmıştır. İslamiyet’i içten yıkmaya çalışan bid'at fırkalarıyla çok
mücadele etmiştir. Hatta bir gün; “Kaç defa söyledim. Biz, bu
ülkeleri Allahü tealanın izniyle silah kuvveti ile aldık. Temiz Müslümanlarız,
bid’at nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki, Allahü teala, halis Türkleri aziz
kıldı” demiştir...
25 Kasım 1072’de 42 yaşındayken huzuruna bir hileyle çıkan Batıni fırkasına mensup Yusuf el-Harezmi adlı bir hain tarafından şehit edilen Alparslan, Tahran yakınlarındaki Rey şehrine defnedildi. Ruhu şad olsun...