"İlim kaledir, cehâlet ise meçhûldür!.."
26/12/2023 Salı Köşe yazarı V.T
Ebû Abdullah Belhî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Adı
Muhammed bin Fadl’dır. Türkistan’da Belh'te doğdu. Semerkand'a giderek Muhammed
bin Fadl, Ahmed bin Hadraveyh'in talebesi olup, daha birçok âlimin sohbetinde
bulundu. Semerkand'da kadılık yaptı. 931 (H.319) senesinde burada vefât etti.
Hacca
giderken Nişâbûr'a uğradığında, sohbet etmesini istediler. Kürsüye çıkarak;
"Allahü teâlâ büyüktür. Allahü teâlânın zikri büyüktür. Rızâ, en büyük
olan Allahü teâlâdandır" dedi ve kürsiden indi. Ebû Osman Hîrî, ona
"Bedbahtlığın alâmeti nedir?" diye sorduklarında; "Bedbahtlığın
alâmeti üçtür: Bir kimseye ilim verilir ama amel etmek için yardım edilmez.
Amel etmeye yardım edilir ama bu sefer de ihlâstan mahrum edilir. Üçüncüsü ise
âlimler ile sohbet etmek nasîb olur, fakat onlara hürmet etmekten mahrum
edilir" buyurdu. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"İslâmiyet nûrlarının kalblerden ayrılıp, kalblerin kararmasına dört şey
sebep oldu: Bildikleri ile amel etmemek. Bilmeyerek yapmak. Bilmediklerini
öğrenmemek. Başkalarının öğrenmelerine mâni olmak."
"İnsanların en ârifi, Allahü teâlânın emirlerini yerine
getirme husûsunda gayret sarf eden ve Peygamber efendimizin sünnet-i
seniyyesine tâbi olanlardır."
"Errahmân demek; Allahü teâlânın, dünyâda iyi ve kötü
herkese ihsân etmesi demektir."
"İnsanların, nefsin istek ve arzularından uzaklaşmak için
ıssız çöllere çekilmesi, ne kadar şaşılacak bir şeydir. Zîrâ insanların arasına
çıkmak, Peygamberlerin sünnetidir."
"İlim kaledir. Cehâlet meçhûldür. İyi arkadaş rızıktır.
Kötü arkadaş, keder ve üzüntüdür. Akrabâyı ziyâret etmek hasenedir. Sıla-i
rahmi kesmek musîbettir. Sabır kuvvettir. Cüret âcizliktir. Doğruluk kuvvettir.
Yalan zayıflıktır. Mârifet doğruluktur. Akıl tecrübedir."
"İlmin tadından zevk alan, onsuz yapamaz. Devamlı ilimle
meşgûl olur."
"Zâhidlerin gözleri, âriflerin ise kalbleri ağlar."
"Bir müridi (talebeyi) dünyâ malı toplamaya istekli
görürsen, bil ki, onun bu isteği aşağılık, Rabbine sırt çevirme ve baş aşağı
dönme nişânıdır."
"Şükrün neticesi; Allahü teâlâyı sevmek ve O'ndan
korkmaktır."
"Dil ile zikretmek, günahlara keffârettir. Kalb ile zikr,
Allahü teâlâya yakınlık ve mertebenin yükselmesidir."
"Güneşin doğuşundan, güneşe gözle bakılabildiği sürede
(işrak zamanına kadar) namaz kılmak haramdır. Ancak işrak vaktinden sonra
nâfile kılmak mübah olur."