“Yalan söyleyen çirkin ve zelîl olsun!..”
26/12/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
“Ey zavallı! Sana
yazıklar olsun. Biz sana, yalan söyleyen çirkin ve zelîl olsun demedik
mi?.."
Yûsuf-i
Kâmitî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Zamânın âlimlerinden ilim
öğrendi. Evliyânın sohbetinde kemâle geldi. Uzun yıllar insanlara Allahü
teâlâya kavuşturan doğru yolu anlattı. 1259 (H.657) senesinde vefât etti.
Rivâyet
olunmuştur ki, Yûsuf-i Kâmitî’nin gidip geldiği, evinde yemek yediği bir zât
vardı. Şam dışında bir handa kalıyordu. Bu zât bir türlü Yûsuf-i Kâmitî’ye
talebe olmuyordu. Bir gece, ayı, yıldızları, gökyüzünün güzelliklerini
seyretti. Kalbinde bir değişiklik, bir incelik hissetti. Allahü teâlânın
nîmetlerinden gâfil olduğunu düşündü. Tövbe etti...
Sabah
olunca, Yûsuf-i Kâmitî bunun yanına geldi. Bu da geceki hâlini anlattı. Yûsuf-i
Kâmitî; “Yalan söyleyen, çirkin ve zelîl olsun!” buyurdu. O zât “Âmin!” dedi.
Bir müddet sonra, o zâtın yanına kötü insanlar geldi. O da bunların tesiriyle,
tövbe etmeden önceki hâline döndü. Sabah olunca, Yûsuf-i Kâmitî gelerek buna;
“Ey zavallı! Sana yazıklar olsun. Biz sana, yalan söyleyen çirkin ve zelîl
olsun demedik mi? Sen de buna 'âmin' demedin mi? Çok zarar edeceksin.
Hüsrâna düşeceksin. Sermâyeni kaybedeceksin. Yatak üzerinde bir sene
kalacaksın” dedi.
Nitekim
kısa zamanda bu kimsenin işleri bozuldu. Hanımı vefât etti. Çocukları onu terk
etti. Kendisi, hayır sâhiplerinin elinde kaldı. Çok şiddetli bir hastalığa
yakalandı. Bir sene boyunca yataktan hiç kalkmamak üzere hasta yattı. Sonra
yakınlarına; “Beni, Yûsuf-i Kâmitî’nin geçeceği yolun üzerine yatırınız” dedi.
Onlar da, Yûsuf-i Kâmitî’nin geçeceği yol üzerine bunu yatırdılar. O da, oradan
geçerken bunu gördü. Yanında durup; “Ey filân! Kendini, hâlini nasıl
buluyorsun?” dedi. “Ey efendim! Tövbe üzereyim. Tövbe ettim” dedi. Yûsuf-i
Kâmitî; “Şimdi tövbe ediyorsun. Yine tövbenden döneceksin değil mi?” buyurunca;
“Hayır! Kendisinden başka ilâh bulunmayan Allahü teâlâya yemîn ederim ki,
tövbemden dönmeyeceğim” dedi.
Yûsuf-i
Kâmitî; “Allahü teâlâdan dilerim ki, seni bu hâlden eski sıhhatine kavuştursun
ve hâlini hayra tebdîl eylesin (çevirsin!)” buyurup gitti...
Bundan sonra, bir senedir hiç ayağa kalkamamış olan bu kimse ayağa kalkıp evine gitti. O hastalığından hiçbir eser kalmadı. Yûsuf-i Kâmitî’nin duâsı bereketi ile sayısız nîmetlere kavuştu ve önde gelen talebelerinden oldu.