Vakit, keskin bir kılıç gibidir!..

27/01/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Dünya hayatı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Vakit keskin bir kılıç gibidir.  Mühim işleri bugün yapmalı. Mühim olmayanları yarına bırakmalıdır.
 
 
Dünya hayatı çok kısadır, fakat çok kıymetlidir. Ahireti kazanma yeri burasıdır. Ahiretin tarlasıdır. İnsan dünyada yolcu gibidir. Fakat insan öyle bir gaflete dalıyor ki, ahireti de unutuyor, yolcu olduğunu da. Onun için İslam âlimleri bu konuda Müslümanları uyarmak için çeşitli nasihatlerde bulunmuşlardır.
İmam-ı Rabbanî hazretleri (rahmetullahi teala aleyh) buyuruyor ki:
Vakit keskin bir kılıç gibidir. Mühim işleri bugün yapmalı. Mühim olmayanları yarına bırakmalıdır. Gençlik zamanının kıymetini biliniz! Bunu, oyun ile, faydasız şeylerle geçirmeyiniz! Ceviz ve kozalak gibi faydasız şeyler arkasında gençliğini tüketenler, sonunda pişman olurlar, ah ederler. Fakat  böyle yapmakla ellerine bir şey geçmez. Gençlik çağının kıymetini biliniz! Bu kıymetli günlerinizde, İslamiyet bilgilerini öğreniniz ve bu bilgilere uygun olarak yaşayınız! Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyunla ve eğlenceyle geçirmemek için çok uyanık olunuz!
Hadîs-i serîfte, (Bir kimsenin iyi Müslüman olduğu, lüzûmlu şeylerle uğraşıp, faydasız şeylerden uzaklaşması ile belli olur) buyuruldu.
Dünya hayatı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzumlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Kıymetli ömrü, lüzumsuz mubahlara (günah olmayan fakat lüzumlu olmayan şeylere) bile harcamamalıdır. Haramlara harcamamak elbette lâzımdır. Dünya hayatı, iş yapacak zamandır. Keyif yapacak, eğlenecek zaman ileride gelmektedir. Orada, dünyada yapılan işlerin karşılığı ele geçecektir. İş zamanını eğlence ile geçirmek, çiftçinin tohum ekmemesi ve mahsul almaması gibidir.
İslam âlimlerinin zaman zaman kitaplarında yazdıkları ve sohbetlerinde söyledikleri bazı şiirler...
 
Kimseye bâkî değildir, mülk-i dünyâ, sîm-ü zer,
Bir harab olmuş gönül, tamir etmektir hüner.
Buna fani dünya derler, durmayıp daim döner,
Âdemoğlu, bir fenerdir, akıbet bir gün söner.
          ***
Ölüm vardır, gâfil olma, sakın meyletme dünyaya!
Kapılma mal-ü emlake, sakın aldanma dünyaya.
Çalış emr-i ilâhîyi yetdikçe icraya!
Bu dünyâ bir köprüdür, her gelen bir bir geçer durmaz!
Hani âbâ-ü ecdadın, ne oldu, kimseler sormaz.
Hani annen, baban nerde, bu dünya kimseye kalmaz.
Ecel bir gün gelir, ondan aceb kurtulan var mı?
Hiç ölmem diyenler ölmüş, bakın hiç kurtulan var mı?
Hani şahlar ve sultanlar, bakın hiç nişan var mı?
Gelenler hep sefer eyler muhakkak dar-ı ukbaya,
Yüzün dön, iltica eyle [sığın], Cenab-ı Zat-ı Mevlâya