"Ben size yemek getiririm evlâdım”
27/01/2022 Perşembe Köşe yazarı A.U
Şeyh İsmâil İzzeddîn
Efendi, Adapazarı'nın Hendek ilçesine bağlı Şeyhler köyünde yaşadı.
Osmânlı ordusu, bu
köyün yakınlarında mola verdi bir gün.
Komutan bir eri
çağırıp:
“Şu köye git. Yiyecek
bir şeyleri var mı diye sor bakalım!” dedi.
Er çıkıp bir ihtiyara
rastladı.
Yaşlı adam sordu ere:
“Nereye gidiyorsun?”
“Erat için yiyecek
bakacaktım.”
“Asker evlâdım, var
git kumandanına selâm söyle. Ben size yemek getiririm” dedi.
Ve koştu eve:
Bir ufak tencere
(pilâv) ile üç (çöreği) çıkın yapıp aldı bir eline.
Öbürüne de bir güğüm
(ayran)
Kumandana gelip dedi
ki:
“Paşam! Yiyecek
getirdim.”
Kumandan güldü.
“Baba, şuncağız yemek
koca bir orduya yeter mi hiç?”
“Yeter yeter, bekletme
eratı.”
Kumandan “Pekâlâ"
dedi.
Ve çıktı çadırından.
İhtiyar da arkasından.
Tabağını alan geldi.
O, bir kepçe (pilâv)
ile bir (çörek) koydu her bir erin tabağına.
Birer tas da (ayran).
Binlerce asker yedi,
içti ve doydu.
Sevimli ihtiyar izin
alıp giderken kumandan seslendi arkasından:
“İsminizi bağışlar
mısınız?”
“Bana Şeyh İsmâil
derler” dedi.
Ve kayboldu gözden...