Allahü teâlâ için darılmak
27/02/2023 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Günah işleyenlere karşı
mesafeli durmak, darılmak, dinimiz açısından uygun olur mu?
Cevap: Hicr,
menetmek, dostluğu bırakmak, dargın olmak demektir. Günah işleyene, ona nasihat
olması niyeti ile hicr eylemek, caizdir, hatta müstehaptır. Bu hal, Allahü
teâlâ için darılmak olur. Hadis-i şerifte; (Amellerin, ibadetlerin en kıymetlisi,
hubb-i fillah ve buğd-ı fillahtır) buyuruldu. Hubb-i
fillah, Allahü teâlâ için sevmek demektir. Buğd-ı fillah ise, Allahü teâlâ için
sevmemek, dargın olmak demektir. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama;
-Benim
için ne yaptın? buyurunca;
-Ya Rabbi,
senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim, ismini çok zikreyledim,
diye arz edince, Allahü teâlâ;
-Namaz,
sana burhandır, kötü iş yapmaktan korur. Oruç, kalkandır, Cehennem ateşinden
korur. Zekât da, mahşer yerinde gölge verir, sana rahatlık verir. Zikir,
mahşerde karanlıktan kurtarır, ışık verir. Benim için ne yaptın? buyurdu.
-Ya Rabbi!
Senin için olan işin ne olduğunu bana bildir, diye yalvarınca;
-Ya Musa!
Dostlarımı sevdin mi, düşmanlarımdan kesildin mi? buyurdu.
Musa aleyhisselam, Allahü teâlânın en çok sevdiği ibadetin, hubb-i fillah ve
buğd-ı fillah olduğunu anladı.
Günah işleyeni, kabahat yapanı uzun zaman hicr eylemek caizdir.
Ahmed bin Hanbel hazretlerinin haramdan geldiği bilinen hediyeyi kabul
ettikleri için amcasını ve oğullarını hicr eylediği meşhurdur. Resulullah
efendimiz, Tebük gazasına gelemeyen üç kişiyi hicr eylemiştir.
Sual:
Bütün Peygamberlerin iman ve ibadet olarak bildirdikleri hep aynı mıdır?
Cevap: Bütün
Peygamberler, hep aynı imanı söylemiş, hepsi ümmetlerinden aynı şeylere iman
etmeyi istemişlerdir. Fakat, dinleri, yani kalb ile, beden ile yapılması ve
sakınılması lazım olan şeyleri başka başka olduğundan, Müslümanlıkları da
ayrıdır.
Sual:
İnsanlara maddeten yardım eden, hayır yapan kimse, zekât vermiş gibi ibadet
sevabı alabilir mi?
Cevap: İhlas ile, yani Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak ve sevap kazanmak niyeti ile, farzları, sünnetleri yapmaya ve haramlardan, mekruhlardan kaçınmaya, yani ahkam-ı islamiyyeyi, İslamiyetin hükümlerini yerine getirmeye İbadet etmek denir. Niyetsiz, ibadet olamaz. Önce iman etmek, sonra islamiyeti öğrenmek ve yapmak lazımdır.