Sırat köprüsü ve mahiyeti
27/02/2024 Salı Köşe yazarı O.Ü
Sual: Sırat köprüsü deyince, dünyada bildiğimiz, deniz, nehir üzerine kurulan köprüler gibi mi anlayacağız?
Cevap: Sırat köprüsü deyince, bildiğimiz köprüler gibi sanmamalıdır.
Nitekim, sınıf geçmek için, imtihan köprüsünden geçilir diyoruz. Her talebe
imtihan köprüsünden geçer. Hepsi buradan geçtiği için köprü diyoruz. Hâlbuki,
imtihanın, köprüye benzeyen hiçbir tarafı yoktur. İmtihan köprüsünden geçenler
olduğu gibi, geçemeyip, yuvarlananlar da olur. Fakat bu, köprüden denize
yuvarlanmaya benzemez. İmtihan köprüsünün nasıl olduğunu, buradan geçenler
bilir. Sırat köprüsünden de herkes geçecek, bazıları da geçemeyip Cehenneme
yuvarlanacaktır. Fakat, bu köprü ve buradan geçmek ve Cehenneme düşmek, dünya
köprüleri gibi ve imtihan köprüsü gibi değildir. Bunlara hiç benzemez. Sırat
köprüsü vardır. Müminler, bu köprüden geçip, cennete gidecek, kâfirler ise,
cehenneme düşeceklerdir.
Sual: Zamanımızda, küfre, harama, günaha düşmemek neredeyse imkânsız gibi
olmuştur. Bu durumda ne yapmalıdır?
Cevap: Her Müslümanın birinci vazifesi nefsine uymamaktır. Nefis, insanın en
büyük düşmanıdır. İnsanın imanını yok etmek ister ve bundan zevk alır. Allahü
teâlânın ve Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve
sellem) emirlerinden ve yasaklarından birisinin bile doğru, faydalı
olduğunda şüphe edenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir, Cehennemde sonsuz
kalacaktır. Sonsuz olarak azapta kalmanın ne demek olduğunu insan
düşünse, korkudan uykusu kaçar, yemekten, içmekten kesilir. Hiçbir dünya zevki
gözüne görünmez. Küfrün cezası çok ağır, çok korkunç ise de, küfürden ve
günahlardan kurtulmak da çok kolaydır. Bunun biricik çaresi, imanını
tazelemektir. Bunun da en kolay yolu, her akşam yatarken, üç kerre;
“Estagfirullahel'azîm” okumaktır. Manasını düşünerek okumak lazımdır. Bunun
manası; “Ya Rabbî, beni affet” demektir. Allahü teâlâ, tövbeleri kabul
edeceğini vadetmiştir. Yalnız, tövbenin kabul olması için, namaz borcu ve kul
hakkı olmamak lazımdır. Bir namaz borcu olan, bunu kaza etmedikçe, tövbesi
kabul olmaz. Cehennemde yanmakdan kurtulmak için, ölmeden evvel namaz borcundan
ve kul hakkından kurtulmak lazımdır. Hiçbir hayırlı iş insanı bu azaptan
kurtaramaz. İbni Teymiyye ve benzerlerinin kurtarır demesine aldanmamalıdır.