“Bu dini facirlerle de kuvvetlendirir”
27/03/2020 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Eshab-ı kiram arasında Kazman adında bir kimse
vardı. Uhud Savaşına katılmamıştı...
Sual: Müslüman olmadığı hâlde, Uhud Harbinde Müslümanların safında yer alıp, Mekkeli müşriklerle harp eden olmuş mudur?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Şevâhid-ün Nübüvve kitabında deniyor ki:
“Eshab-ı kiram arasında Kazman adında bir kimse vardı. Eshab-ı kiram
Uhud Savaşına gidince, o savaşa katılmamıştı. Kadınlar 'senin bizden
farkın yok' deyince utanarak, gidip savaşa katıldı. Müşriklerle, çok gayret
göstererek savaşıyordu. Onun bu hâlini Resûlullah efendimize haber
verdiler. (O Cehennem ehlindendir) buyurdu. Eshab-ı kiram
hayret ettiler. Kazman, o kadar savaştı ki, müşriklerden yedi kişi öldürdü.
Kendisi de birçok yerinden yaralandı. Eshab-ı kiramdan bazıları onu savaş
sırasında yaralı hâlde görüp 'şehitlik sana afiyet olsun ey
Kazman' dediler. Bunun üzerine Kazman; 'Yemin ederim ki ben din için
savaşmıyorum. Kureyş'in bize galip gelerek hurma bahçelerimizi harap etmelerinden
korktuğum için savaşıyorum' dedi. Yaraları ona o kadar acı veriyordu ki,
kılıcını göğsüne dayayıp kendini öldürdü... Eshabdan bazıları onun durumunu
bilmedikleri için Resulullah efendimize; 'Kazman müşriklerden yedi kişiyi
öldürdü ve şehit oldu' dediler. Resulullah efendimiz, (Allahü
teâlâ dilediğini yapar) buyurdu. Sonra Kazman'ın gerçek hâlini
açıklayıp, (Şehadet ederim ki, ben Allahü teâlânın Resulüyüm) buyurdu.
Bundan sonra Eshab-ı kirama dönüp; (Allahü teâlâ bu dini facir
kimselerle de elbette kuvvetlendirir) buyurdu.”
***
Sual: Din kitaplarında bahsedilen âlem-i misâl ne demektir?
Cevap: Allahü teâlânın yarattığı şeylerin hepsine âlem denir.
Üç türlü âlem vardır. Bunlar; Âlem-i şehâdet, bildiğimiz madde âlemidir.
Âlem-i ervâh, maddi olmayan, ölçüsüz olan rûh âlemidir... Âlem-i misâlde
maddeli ve maddesiz hiçbir şey yoktur. Âlem-i misâlde, birinci ve ikinci âlemde
bulunan her şeyin ve Allahü teâlânın, hatta düşüncelerin ve manaların misâlleri
vardır. Allahü teâlânın misli yoktur, misâli vardır denildi. Bir şeyin
kendisine ve sıfatlarına benzeyen başka bir şeye, birinci şeyin misli denir.
Allahü teâlânın kendinin ve sıfatlarının misli yoktur, olamaz. Bir şeyin
kendine değil, yalnız sıfatlarına benzetilen başka şeye, birinci şeyin misâli
denir. Mesela, güneşe padişah denir. Padişah, güneşin misâli olur.