İslâmın yayılmasına hizmet etmek
27/06/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Bugün, İslâma hizmet için bir lira vermek, başka zaman verilen
binlerce liradan daha çok sevaptır.
Sual: İslâm dininin doğru olarak öğrenilmesi ve bu bilgilerin insanlara
ulaştırılması konusunda, kadın, erkek her Müslüman sorumlu mudur?
Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabının 1. cilt, 193.
mektubunda buyuruyor ki:
“Bugün Müslümanlar kimsesiz kaldı. Din düşmanları her taraftan saldırıyor.
Bugün, İslâma hizmet için bir lira vermek, başka zaman verilen binlerce liradan
daha çok sevaptır. İslâma yapılacak en büyük hizmet, Ehl-i sünnet kitaplarını
alıp, gençlere dağıtmakla olur. Hangi talihli kimseye bu hizmeti nasip
ederlerse, çok sevinsin, çok şükretsin. İslâma hizmet etmek her zaman sevaptır.
Fakat, İslâmın zayıf olduğu, yalanlarla, iftiralarla, Müslümanlık yok edilmeye
çalışıldığı bu zamanda, Ehl-i sünnet itikadını yaymaya çalışmak, kat kat daha
çok sevaptır. Resûlullah efendimiz, Eshâb-ı kiramına karşı buyurdu ki:
(Siz öyle bir zamanda geldiniz ki, Allahü teâlânın emirlerinden ve
yasaklarından onda dokuzuna uyup, onda birine uymazsanız, helak olursunuz, azab
görürsünüz! Sizden sonra, öyle bir zaman gelecek ki, o zaman, emirlerin ve
yasakların yalnız onda birine uyan kurtulacaktır.)
Hadis-i şerifte bildirilen zaman, işte bu zamandır. Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymak için, keramet sahibi olmak, âlim
olmak şart değildir. Her Müslümanın bunu yapmak için uğraşması lazımdır.
Fırsatı kaçırmamalıdır. Kıyamette her Müslümana, bunu soracaklar, İslâma niçin
hizmet etmedin diyeceklerdir. Özür, bahane, kabul edilmeyecektir. Peygamberler,
insanların en üstünleri iken, hiç rahat oturmadı. Allahü teâlânın dinini yaymak
için, gece gündüz uğraştılar. Bu yolda çalışırlarken, Allahü teâlâ da, bunlara
yardım eder, mucize yaratırdı. Bizim de, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını,
sözlerini yaymamız ve Müslümanlara iftira edenlerin, yalancı olduklarını,
gençlere, dostlara bildirmemiz lazımdır. Bu yolda malı, kuvveti, mesleği ile
çalışmayanlar, azaptan kurtulamayacaklardır. Bu yolda çalışırken, sıkıntı
çekmeyi büyük saadet, büyük kazanç bilmelidir. Peygamberler, Allahü teâlânın
emirlerini bildirirken, çok sıkıntı çekerlerdi. Onların en üstünü olan Muhammed
aleyhisselam;
(Benim çektiğim eziyet gibi, hiçbir Peygamber eziyet görmedi) buyurdu.”