Sırât köprüsüne dâir -2-
27/08/2024 Salı Köşe yazarı R.A
“Cehennem üzerindeki Sırât köprüsünden geçilecek, iyiler geçip Cennete
gidecekler, Cehennemlikler, Cehenneme düşeceklerdir.”
Bundan önceki 2 makâlemizde, bir nebze “sırât”tan
bahsettik; artık bugün konuyu bitirelim.
Peygamber Efendimizin ümmetinden olan bazı kişiler,
mezârdan kalkınca, doğruca Cennete giderler. Melekler bunlara derler ki:
- Hesap gördünüz mü?
- Hayır, biz hesap falân görmedik.
- Sırât köprüsünü geçtiniz mi?
- Hayır, Sırât falân görmedik.
- Cehennemi gördünüz mü?
- Hayır, Cehennemi de görmedik.
- Siz ne amel işlediniz de, böyle hesap görmeden,
Sırâta uğramadan doğruca Cennete geldiniz?
- Biz, iki hasletimiz sâyesinde, bu nimete kavuştuk.
Allah’tan utanır, yalnızken de günâh işlemezdik. Bir de, Allah’ın verdiği az
rızka râzı olurduk.
- O hâlde, bu nimetler sizin hakkınızdır
denilir. (İbn-i Hibbân)
Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki:
“Nice kimseler, Sırâttan geçtiklerini bilmeyip,
meleklere derler ki: 'Sırât ve Cehennem nerede kaldı, biz onlardan geçtik mi?'
Melekler de şöyle cevap verirler: Siz Cehennem
üstündeki Sırâttan geçtiniz, fakat Cehennem âteşi sizin nûrunuzdan çekilip,
örtülmüştü.” [el-Câmius-sağîr]
“Allahü teâlâ, kullarına, her gün beş kere namaz
kılmayı farz etti. Bir kimse, güzel abdest alıp, namazını doğru kılarsa,
kıyâmet günü, yüzü, bedir (dolunay, on dördüncü gündeki ay) gibi parlar ve
Sırât köprüsünü şimşek gibi geçer.”
“Kıyâmette, Sırât köprüsü üzerinde, müminlerin
alâmetleri, 'Rabbim, bize selâmet ver' demeleri olacaktır.” [Tirmizî]
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitâbında
buyuruyor ki:
“Cehennem üzerindeki Sırât köprüsünden geçilecek,
iyiler geçip Cennete gidecekler, Cehennemlikler, Cehenneme
düşeceklerdir.” (C. III / 17. mektûb)
Hadîs-i şerîfte de bildirildiği gibi, bid’at ehli
kimseler, zâten Sırât köprüsünden geçemezler.
Sırât köprüsü üzerinde yedi yerde, yedi şeyden suâl
edilecektir: 1- Önce îmândan sorulacaktır. Müminin
îmânı doğru ise, birinci duraktan geçecek, doğru değilse, Cehenneme
düşecektir. 2. durakta namazdan sorulacaktır. Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: “Kıyâmette ilk önce namazdan sorulacaktır. Namazı düzgün
olanın, diğer amelleri kabûl edilir. Namazı düzgün olmayanın, hiçbir ameli
kabûl edilmez.” [Taberânî]
[Onun için, her Müslümân, mutlakâ 5 vakit namazı
kılmalıdır. Namaz dinin direğidir. Direksiz binâ olmaz. Namaza önem
vermeyenlerin kâfir olacağını bildiren birçok hadîs-i şerîf vardır.] 3.
durakta zekâttan, 4. durakta oruçtan, 5. durakta
hacdan, 6. durakta kul hakkından, ana-baba hakkından, akrabâyı gözetip
gözetmediğinden, 7. durakta ise gusledip etmediğinden sorulacaktır.
"Ömür tamâm olup defter dürülür/Sırât Köprüsü ve
mîzân kurulur/Hakk'ın dergâhında elbet durulur/Buyruğu tutulur, fermân
eğlenmez." (Azîz Mahmûd Hüdâyî)
Bir de “mîzân” var. “Mîzân”:
“1. Terâzî, ölçü âleti” demektir. 2. Kıyâmet günü, insanların günâh ve
sevâblarını tartan ve nasıl olduğu bilinmeyen terâzînin de adıdır... [İnşâallah, “mîzân”dan
öbür hafta bahsedelim.]