Asra uygun tefsir olur mu?
27/09/2021 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Aklımıza ve asrın
isteklerine uygun tefsir yapmak caiz değildir.
Sual: Zamanımıza,
asrımıza uygun olarak yeniden tefsir yapmak lazımdır diyenler oluyor. Böyle
asra, zamana göre tefsir olur mu?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak Şevâhid-ül-hak kitabında deniyor ki:
“Zamanımıza, asrımıza
uygun tefsir lazımdır sözü doğru değildir. Tefsir âlimleri, Resûlullah
efendimizden ve Eshabından gelen haberleri yazarak tefsir yaptılar. Bunların
tefsirleri her asra uygundur ve kâfidir. Kur’ân-ı kerimin emirleri, her
asırdaki her insan için aynıdır. Önceki asırlar için başka, sonraki asırlar
için başka manası yoktur. Kur’ân-ı kerime inanan ve uymak isteyen bir Müslüman,
her aradığını, mevcut tefsirlerde bulur. İslamiyete uymayan bir zındık, bozuk
isteklerini, bu tefsirlerde elbette bulamaz.
Aklımıza ve asrın
isteklerine uygun tefsir yapmak caiz değildir. Cahil, ahmak kimseler, kısa
akılları ile yeni tefsir yaparız diyorlar. Tefsir yapabilmek için çok şartlar
vardır. Bu şartların başında, (Zamanların en iyisi, benim zamanımdır.
Ondan sonra hayırlısı, benim asrımdan sonra gelen asırdır. Sonra da, ondan
sonra gelen asırdır) hadis-i şerifi ile övülmüş olunan asırlarda
bulunmak lazımdır.
Tefsir âliminin, nâsih
ve mensûh olan âyet-i kerimeleri de bilmesi lazımdır. Kur’ân-ı kerimde yüzdokuz
adet nesh edici âyet bulunduğu, Hadîkada yazılıdır. Şimdi, kendi görüşleri ile
tefsir kitabı yapanlarda bu şartların hiçbiri yoktur. Fikirleri bozuyor, Ehl-i
sünnet âlimlerine karşı geliyorlar. Ehl-i sünnet olduklarını bildirerek, bozuk
inanışlarını her yere yayıyorlar. Ehl-i sünnet olan din adamları bunları
okuyunca, bozuk olduklarını hemen anlıyor. Zındık olduklarını, Ehl-i sünnet
olmadıklarını Müslümanlara anlatıyorlar. Fakat cahiller, eğriyi doğrudan
ayıramayıp aldanmaktadırlar.” Hadîkada bildirilen;
(Ümmetim, kötü din
adamlarından çok zarar görecektir) hadis-i şerifi, böyle bozuk din
adamlarını haber vermektedir.
Sual: Kur’ân-ı kerime,
yanan muma, elektrik lambasına karşı namaz kılmanın dinen bir mahzuru var
mıdır?
Cevap: Mushafa, kılıca, muma, kandile, lambaya, aleve, tabanca gibi harp aletlerine ve yatan, uyuyan kimseye karşı namaz kılmak mekruh değildir. Çünkü bunlara tapınılmamıştır. Mecusiler, ateşe tapar, aleve tapmaz. Alevli ateşe karşı namaz kılmak da mekruh olur.