"Babamın bedduasını almıştım..."
28/02/2020 Cuma Köşe yazarı A.D
Hazret-i Hüseyin buyurdu ki: "Kâbe'yi tavaf ederken yanık sesle
dua eden bir kimsenin sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Sağ tarafı
felç olmuş biri idi..."
Geçen salı günü "Üç Aylar" başladı. Dün de Regâib kandilini idrak
ettik. Rabbimize hamd olsun... Mübarek günler, aylar ve geceler, insanlar
için çok büyük kazançlara vesile olan fırsatlardır. Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
"Bir kimse, Allahü teâlânın ayı olan receb ayında, bir mümin kardeşini
gam ve üzüntüden kurtarırsa, Allahü teâlâ, ona Firdevs'te gözünün görebildiği
kadar büyük bir köşk ihsan eder. Uyanınız, kendinize geliniz ve receb ayına
hürmet ve ikram ediniz ki, Allahü teâlâ da size ikram ve ihsan etsin."
Din büyükleri buyurdu ki:
"Yıl, ağaç gibidir. Receb ayı, ağacın yapraklı olduğu, şaban meyveli,
ramazan ise, meyvesinin toplanacağı zaman gibidir. Receb, Allahü teâlâdan
mağfiret, şaban şefaat, ramazan sevapların kat kat olduğu aydır."
Zünnun-i Mısrî hazretleri buyurdu ki:
"Receb tohum ekme, şaban sulama, ramazan ise, hasat ayıdır. Yani ekip
suladığını biçip toplayacak bir aydır. Herkes ektiğini biçer. Amelinin,
ibadetinin karşılığını alır. Tohum ekmeyen, hasat mevsimi gelince pişman
olur."
***
Hazret-i Hüseyin (radıyallahü anh) şöyle bir hadise anlatır:
Kâbe'yi tavaf ederken yanık sesle dua eden bir kimsenin sesini işittik.
Babam bunu çağırmamı emretti. Sağ tarafı felç olmuş biri idi. Ona dedim ki:
- Sen kimsin, bu hâlin nedir?
- Ben Menâzil bin Lâhık'ım. Çalgı çalmakla, şarkı söylemekle şöhret salmış,
"Arabistan'ın Artisti" dedikleri bir kimseydim. Hep nefsin arzuları
peşinde koştum. Recep ve şaban aylarında bile bu günahlara devam ederdim.
Babam, beni bu günahlardan kurtarmaya çalıştı. Ancak, benim nasihate hiç
tahammülüm yoktu. Babamı dövdüm. Üzüntülü ve kırık kalple;
-Bu aylarda oruç tutar, geceleri ibadet ederim. Beytullaha gidip şerrinden
korunmak için Allahü teâlâdan yardım dilerim, dedi.
Bir hafta oruç tutup Kâbe'ye giderek, "Ey Rabbim, hakkımı oğlumdan al,
onu felç et" diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu.
Bunu görenler, bana "Baba bedduasına uğramış kimse" derler.
- Peki, baban bu hâline ne dedi?
- Babamdan af ve özür diledim. Onun da babalık şefkati galip gelerek beni
bağışladı. Ancak, beddua ettiği yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua
etmek üzere Beytullaha gelirken, yolda vefat etti. Şimdi çaresizim...
Hazret-i Hüseyin buyurdu ki:
-Babam bu gence dua etti. Receb ayında yaptığı bu dua bereketiyle
Allahü teâlâ ona şifa ihsan eyledi...
"Üç Aylar"ınız mübârek olsun efendim...