Mason paşaların şehîd ettiği mazlûm padişah
28/02/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Sultan Abdülazîz Han; Midhat Paşa, Hüseyin Avni Paşa, Süleyman
Paşa ve arkadaşları tarafından, Feriye Sarayı'nda şehîd edildi...
Yahûdilerin ihânetleri -18-
Sultan Abdülazîz Han, Osmânlı pâdişâhlarının otuzikincisi ve İslâm
halîfelerinin doksanyedincisidir. Sultân ikinci Mahmûdun ikinci oğludur.
1830’da doğdu. 25 Hazîran 1861’de halîfe oldu. 1876’da Dolmabahçe
sarayından alınıp, Topkapı Sarayı'na hapsedildi. Beş gün sonra Midhat
Paşa ve savunma bakanı Hüseyin Avni Paşa, Süleyman
Paşa ve arkadaşları tarafından, Feriye Sarayı'nda Kur’ân-ı kerîm
okurken bilek damarları kestirilerek şehîd edildiği, Sultân Vahîdeddîn'in
başkâtibi, Ali Fuad Beyin hâtıralarında yazılıdır. Kabri, Sultan Mahmûd
türbesindedir...
***
1967’de İstanbul’da basılmış olan T. Yılmaz Öztuna’nın (Türkiye
târîhi)nin onikinci cildinde özetle diyor ki:
"Sultan Abdülaziz’in hal’ edilmesi, birkaç ahlâksız veya sâfdil
devlet adamının, şahsî ihtirâsları uğruna oldu. Bunların başında, eski
sadrazam Hüseyin Avni Paşa geliyordu...
Sultân Abdülazîz’in hal’inin bir "vatanperverlik" olacağına inanan tek adam, Harp
Okulu Kumandanı Süleyman Paşa idi. 25 Mayıs gecesi, Redîf ve Süleyman
Paşalar, Avni Paşanın Kuzguncuk’taki evinde toplanarak, 300
harbiye talebesinin Dolmabahçe Sarayını kuşatmasına karar verdiler. Talebeye,
'Sultanı korumak için gidiyoruz' denildi. Avni Paşa Sultanı öldürmeyi çoktan
plânlamış ve nihâyet bu cinâyeti işlemiştir. Uzun zaman sarayda casûsu
olan, İkinci Mâbeynci Fahri Bey'i bu işte kullandı. Cezayirli
Mustafa Pehlivanı ve Yozgatlı Pehlivan Mustafa Çavuşu ve Boyabatlı Hacı Mehmed
Pehlivanı Feriye Sarayı'na bahçıvan yaptılar. Fahri beyle bu pehlivanlar, odaya
girip, uzun dövüşmeden sonra bileklerini kesip pencereden bahçeye
kaçtılar.
Avni Paşa, çığlık seslerini duyar duymaz, Kuzguncuk’taki yalısından, kayıkla, hemen
Feriye Sarayı'na geldi. Ölüm raporunu imzalamak istemeyen iki doktordan
birini, Avni Paşa hemen Traplusgarb’a sürdü. İkincisi olan
Ömer Bey'in apoletlerini [formalarını] hemen orada sökmüştür.
1876 Haziranın 4. günü sabahı, Sultan Abdülaziz’in Ortaköy sahilinde Feriye
Sarayı'ndaki odasından garip sesler gelmeye başladı. Saat dokuz buçukta odaya
girenler, eski hakanı kanlar içinde buldular. Ertesi gün yayınlanan hükûmet
teblîği, şöyle diyordu: (Sultan Abdülaziz sakalını düzeltmek üzere istediği
küçük makasla her iki bileğinin damarlarını açarak intihâr etmiştir. Serasker
Avni Paşa cesedi karakola naklettirmiştir.)
Üç pehlivâna yüzer altın maaş bağlanarak, sırrı ifşâ etmeleri önlendi. Sultan
Abdülaziz’in naaşını yıkayan sekiz imâm, Yıldız muhâkemesinde, sultanın iki
dişi kırılmış, sakalının sol tarafı yolunmuş, sol memesi altında büyük bir
çürük vardı demişlerdir. Pehlivanlar da, yaptıklarını sonradan îtiraf
etmişlerdir..."