"Bilmiyorlar, bilselerdi böyle yapmazlardı!.."
28/03/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A
"Ya Rabbi! Bunlar bilmiyorlar, bilselerdi böyle
yapmazlardı. Belki ileride bu inatlarından vazgeçer ve imanla
şereflenirler..."
İçinde bulunmakla şereflendiğimiz receb ayının 27. gecesi,
yani 2 Nisan Salıyı 3 Nisan Çarşambaya bağlayan gece, mübarek Mirâc
Kandilidir...
Mirâc merdiven demektir. Resulullahın göklere çıkarıldığı,
bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir.
İnsanlar, aciz yaratıldığı için, bir yerden medet ummaya,
bir yerden güç almaya mecburdur. Başka türlü sıkıntı veren hadiselere,
hastalıklara karşı direnemez.
Rabbimiz bu ihtiyacımızı bildiği için bize Peygamberler
(aleyhimüsselam) gönderdi. Gerçek ve hak olan mabudumuzu bizlere bildirdi. En
son olarak da yaratılmışların en şereflisi olan Muhammed
aleyhisselamı gönderdi. Taşlardan, ağaçlardan meydana getirilen
cansız varlıkların ilâh olamayacağını, onlardan hiçbir zaman iyilik ve kötülük
meydana gelmeyeceğini çok açık bir dille onlara anlattı... Dünyanın en
şefkatli kalbine sahip olan Sevgili Peygamberimiz, putlara tapanların sonunun
Cehennem olacağını biliyor ve onlara acıyordu. Fakat onlar kendilerine
acımıyorlardı. Gece ve gündüz durmadan kavmini hidayete davet ediyordu.
Dokuz senede çok az sayıda kimse Müslüman olmuştu. Mekke
halkı iman etmiyor, edenlere de vahşice işkence yapıyorlardı... Kureyş
kâfirlerinden artık ümit kesilmişti. Civar illere gidip belki onların ateşten
kurtulmalarına vesile olabilirim düşüncesiyle Resûl-i ekrem, hicretten bir yıl
önce yanlarına Zeyd bin Harise'yi de alarak Taif'e gitti... Taif halkına
bir müddet nasihat etti. Hiç kimse iman etmedi. Kalpleri çok kırılmıştı,
çok üzgün idiler. Hava da çok sıcaktı; biraz dinlenmek için yolun kenarına
oturdular. Peygamberimiz aleyhisselam; "Ey Rabbim! Sen benden razı
isen, başıma gelenler önemli değildir" diye dua etti.
Cebrâil aleyhisselam geldi, Rabbimizin selamını getirdi ve
dedi ki: "İman etmeyen kavimlerin tamamı helâk oldular. Habibim
isterse kendisi ile beraber iman edenler çıksın! Ben dağlara hükmeden meleklere
emrederim, etraftaki iki dağı birleştirir ve hepsini yok ederler."
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz buna
razı olmadı. Dedi ki:
"Hayır ya Rabbi! Bunlar bilmiyorlar, bilselerdi
böyle yapmazlardı. Belki ileride bu inatlarından vazgeçer ve imanla
şereflenirler. Olabilir ki, bunların zürriyetinden dinimize hizmet eden bir
nesil meydana gelir..."
Öyle de oldu... Eshab-ı kirâmın sayısı 150 bin civarında
oldu. Onlardan sonra Tâbiinden de büyük âlimler, büyük mücâhidler meydana geldi
ve mukaddes dinimizi bize kadar ulaştırdılar...
Hepinizin Mirac Kandilini şimdiden tebrik ediyorum
efendim...