Yaşlı olup oruç tutamayanlar...
28/03/2024 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Yaşlı ve devamlı hasta olup da oruç tutamayanlar, ne yapmalı, nasıl bir yol takip etmelidir?
Cevap: İhtiyar, yaşlı
olup, ölünceye kadar ramazan orucunu veya kazaya kalmış oruçlarını tutamayacak
kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, gizli yemelidir. Zengin ise, her
gün için bir fıtra, yani 1.750 gram buğday veya un yahut kıymeti kadar altın veya
gümüş para, bir veya birkaç fakire verir. Ramazanın başında veya sonunda toptan
hepsi bir fakire de verilebilir. Fidye verdikten sonra kuvvetlenirse, ramazan
oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar. Fidye vermeden ölürse, iskat yapılması
için vasiyet eder. Fakir ise, fidye vermez, dua eder. Böyle ihtiyar ve hasta,
sıcak veya soğuk mevsimde tutamıyorsa, uygun gelen mevsimde kaza eder.
Sual: Oruç tutunca ayakta güçlükle duran kimse,
namazlarını oturarak kılabilir mi?
Cevap: Oruç tutunca,
namazı ayakta kılamayan kimse, oruç tutar ve namazı oturarak kılar.
Sual: Bir kimsenin orucu hata ile bozulsa, yolcu kendi
memleketine dönse, bunlar yiyip içebilirler mi?
Cevap: Ramazan günü,
orucu bozarsa, çocuk baliğ olursa, kâfir Müslüman olursa, misafir, yolcu kendi
şehrine gelirse, kadın temiz olursa, akşama kadar oruçlu gibi, sakınmaları
lazımdır. Misafir ve kadın, o günü, sonra kaza eder.
Sual: Kazaya kalan oruçları, ramazandan sonra arka
arkaya mı tutmak gerekir?
Cevap: Orucun kazası,
arka arkaya olduğu gibi, ayrı ayrı günlerde de bir gün için, bir gün oruç
tutmaktır. Aralıklı tutarken, araya başka ramazan gelirse, önce ramazanı tutar.
Sual: Dinin bildirdiği bir özür sebebiyle oruç
tutamayan bir kimse, açıktan yiyip, içebilir mi?
Cevap: Özrü olan
kimseler, oruç tutamadıkları günler, gizli yemelidirler. Ramazan-ı şerifte
umumi yerlerde, Müslümanların karşısında, oruç yiyenlerin ve oruç tutanları
aldatarak, oruç tutturmayanların imanı gider. Ramazan günlerinde lokanta,
aşhane, gazino, büfe gibi yiyip içme yerlerini işletmek günahtır. Bunların,
oruç yiyenlerden kazandıkları, helal ise de zararlıdır. Buralarını iftardan
sonra açmalıdır.
Sual: Evde bulunan, birikim için saklanan altın ve
gümüşlerin zekâtı olur mu?
Cevap: Altın ve gümüş eşya ve kâğıt paralar, her ne
suretle ele geçerse geçsin, bunlar zekât malı olur ve zekât hesabına
katılırlar.