Kim söylerse söylesin hakkı kabul et!..
28/06/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Göncüzâde Kâsım Efendi Osmanlı evliyasındandır. 1761 (H.1175)
yılında Kayseri'de doğdu. Hâdimizâde Mehmed Emîn Efendinin sohbetlerine
katıldı. Uzun yıllar onun derslerine ve hizmetine devâm ederek icâzet aldı.
Hocasının isteği üzerine Kayseri'de ilim öğretmeye başladı. 1842 (H.1258)
yılında orada vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
Allah'ın öyle kulları vardır ki, Allah'ın azametinden kalpleri
parça parça olur, sonra biter; yine pârelenip tekrar biter. Ve bu hâl
yaşadıkları müddetçe devam eder. Kulun, azâmet-i ilâhiye karşısındaki korku ve
saygısı, ilâhî mârifetten nasîbi mikdarında olur!"
"Kim, din kardeşi için diliyle sevgi ve hulûs gösterir de
içinden ona düşmanlık ve kin beslerse, Allah ona lânet eder, dilsiz yapar ve
kalp gözünü köreltir."
"Rızâ hâlindeki kişinin dostluğuna inanmam, kızdırdığım bu
kişinin gazab hâlindeki dostluğuna inanırım."
"Hakka boyun eğ, hakkı tâkip et, kim söylerse söylesin
hakkı kabul et!"
"Her şeyin bir zekâtı vardır, aklın zekâtı da uzun uzadıya
hüzünlenmek ve derin derin düşünmektir. Bu yüzdendir ki, Resûlullah efendimizin
hüznü aralıksız ve kesintisizdi."
"Allah korkusu, dilin lüzumsuz şey söylemesine mâni olur.
Allahü teâlâdan korkanın dili söylemez olur."
"Allahü teâlâdan korkandan, her şey korkar olur. Allah'tan
korkmayan, her şeyden korkar."
"Tevekkül, Allahü teâlâdan başkasına güvenmemek ve O'ndan başkasından
korkmamaktır."
"Akıllılarla kavga etmek, akılsızlarla oturup tatlı
yemekten kolaydır."
"Bir kimsenin kalbine Allah korkusu yerleşti mi, dilinde
işe yaramaz bir söz bulunmaz. Bu korku dünyâ sevgisini ve arzusunu yakar,
dünyâya rağbet etme hâlini gönülden dışarı atar."
"Her kim dünyâyı dost edinse, iki cihânın şerrini,
kötülüğünü başına alır. Zîrâ iki cihânın saâdeti dünyâyı sevmemekte, felâketi
de dünyâyı sevip tapmaktadır."
"İnsanın, yanında bulunanlarla tatlı tatlı sohbet etmesi,
onlara güzel ahlâk ile davranması, geceleri sabaha kadar ibâdet ile, gündüzleri
hep oruçlu geçirmesinden hayırlıdır."
"Yol ikidir: Biri hidâyet, öbürü dalâlet, sapıklık yoludur. Kuldan Allahü teâlâya giden yol dalâlet yoludur. Allahü teâlâdan kula gelen yol ise hidâyet yoludur. Şimdi her kim hidâyete erdim derse, o, hidâyete ermemiştir. Her kim beni hidâyete erdirdiler derse, o, hidâyete ermiştir."