Resûl-i ekrem, bütün âlemlerin Peygamberidir
28/07/2020 Salı Köşe yazarı V.T
Muhammed aleyhisselâmın ümmeti bütün ümmetlerden üstündür.
Ebû Bekr Ahmed el-Hallâl hazretleri Hanbelî fıkıh âlimidir. 234 (m. 848)’de
Bağdat'ta doğdu. Fıkhı, Ahmed bin Hanbel'in talebelerinden öğrendi. Ahmed bin
Hanbel'in fetvalarını toplamak için pek çok bölgeyi dolaştı. Bunları derleyip
"El-Câmi" adlı eseri meydana getirdi. Bu eseriyle Hanbelî mezhebini
yok olmaktan kurtardı. 311 (m. 923)’de Bağdat'ta vefat etti. Buyurdu ki:
Muhammed aleyhisselâm, peygamberlerin en üstünü, âlemlerin rahmetidir.
Onsekiz bin âlem, Onun rahmet deryasından faydalanmaktadır. Söz birliği ile,
bütün insanların ve cinnin Peygamberidir. Meleklere, nebâtâta, hayvanlara ve
her maddeye de Peygamber olduğunu bildirenler çoktur. Diğer Peygamberler, belli
bir memlekette, belli bir kavme gönderilmişti. Resûl-i ekrem ise, bütün
âlemlere, canlı, cansız her mahlûka Peygamberdir.
Allahü teâlâ, başka Peygamberleri ismleri ile söylemiştir. Muhammed
aleyhisselâmı ise, ey Resûlüm, ey Peygamberim diyerek taltîf buyurmuştur. Başka
Peygamberlerin her birine verilen her mucizenin benzeri, kendisine de ihsân
buyurulmuştur. Allahü teâlâ, sevgili Peygamberine, o kadar çok ikrâmda
bulunmuştur, o kadar çok mucize vermiştir ki, başka hiçbir Peygamberine böyle
vermemiştir. Mübârek parmağı ile işaret buyurunca, Ay'ın ikiye ayrılması,
mübârek avucuna aldığı taşların tesbîh etmesi, ağaçların (yâ Resûlallah)
diyerek, kendisine selâm vermesi; Resûlullah yanından ayrıldığı için,
(Hannâne) adındaki kuru odunun sesle ağlaması, mübârek parmaklarının arasından
saf su akması, âhirette kendisine (Makam-ı Mahmûd), (Şefaat-i kübrâ), (Kevser
havuzu), (Vesîle) ve (Fadîle) adındaki makamların verilmesi, Cennete girmeden
önce, cemâl-i ilâhîyi görmekle şereflenmesi ile ve dünyada hulk-ı azîm, dinde
yakîn, ilim, hilim, sabır, şükür, zühd, iffet, adl, mürüvvet, hayâ, şecâ'at,
tevâzu, hikmet, edeb, semahat (iyilik yapıcı), merhamet (re'fet) ve bitmez
tükenmez fazîletler ve şereflerle, bütün Peygamberlerin üstüne çıkarılmıştır.
Ona verilen mucizelerin sayısını, Allahü teâlâdan başkası bilemez. Onun dîni, bütün dinleri neshetmiş, yürürlükten kaldırmıştır. Dîni, bütün dinlerin en iyisi, en yükseğidir. Onun ümmeti, bütün ümmetlerden üstündür. Onun ümmetinin evliyâsı, başka ümmetlerin evliyâsından daha şereflidir.