"Sen bunun için yaratılmadın!"
28/08/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri henüz çocuktu ki, tarlaya, çift
sürmeye gitti.
Hayvan dile geldi.
Ve Abdülkâdir'e;
“Ey Abdülkâdir! Sen bunun için yaratılmadın” deyiverdi.
O, bu sesi duydu. Korkup eve geldi.
Ve annesine;
“Anneciğim! Bana izin verirsen Bağdat'a gideceğim” dedi.
Annesi sordu:
“Orda ne yapacaksın?”
“İlim tahsil edeceğim.”
Kadıncağız;
“Pekâlâ evlâdım” dedi.
Koltuğunun altına “kırk altın” dikti.
Ve tembih etti ki:
“Sakın yalan söylemeyesin!”
Abdülkâdir sevindi.
Ve bir kervanla çıktı yola...
Az sonra eşkıyâlar bastı kervanı.
Kimin nesi varsa, hepsini aldılar.
Eşkıyâ reîsi sordu ona:
“Ey çocuk! Senin neyin var?”
“Kırk altınım var.”
“Hani nerde?”
“Koltuğumun altında.”
O yeri söküp altınları aldılar.
Reis şaşırmıştı.
Merakla sordu ki:
“Ey çocuk! Niçin doğruyu söyledin? Sen demeseydin, biz bulamazdık.
Cevap verdi ki:
“Anneme söz vermiştim.”
“Ne sözü vermiştin?”
“Hiç yalan söylemeyeceğim diye.”
Reis bunu duydu.
Başladı ağlamaya!
“Eyvaah! Ben de kulluk yapacağım diye Rabbime söz vermiştim. Ama kulluk
değil, eşkıyâlık yapıyorum” dedi.
Hepsi tövbe ettiler.
Ve bu işi terk ettiler.