"Niçin ateşe tapıyorsunuz?"
28/08/2020 Cuma Köşe yazarı A.U
Büyük velî Muînüddîn-i Çeştî hazretlerinin zamanında
Bağdat'ta yedi kişi vardı.
Bunlar, ateşe tapıyorlardı.
Fakat câhil halk aldanıyordu.
Zîra bunları evliyâ zannediyorlardı.
Bu yedi kişi, Muînüddîn-i Çeştî hazretlerini işitip, onunla görüşmek
istediler.
Ve huzûruna vardılar.
Fakat bu büyük velîyi görünce, büyük bir dehşete kapıldılar!
Her yerleri titiriyordu.
Mübârek zât sordu onlara;
“Siz, Allah varken niçin ateşe tapıyorsunuz?”
Dediler ki:
“Bizler, bu ateşe tapıyoruz.
Âhirette bizi yakmasın diye.”
Büyük velî;
“Ey ahmaklar, ateşe tapan, âhirette yanmaktan kurtulamaz. Siz yanacaksınız.
Ben Allaha ibadet ediyorum. Onun için ateş beni dünyâda da yakmaz, âhirette
de” buyurdu.
Onlar dediler ki:
“İsbât edersen inanırız.”
Büyük velî yan odaya geçti.
Bir mangal getirip ortaya koydu.
İçi, kor ateş ile doluydu.
Allah'a sığınarak elini uzattı.
O kızgın közleri avuçladı!
Onlar; hayret ve dehşetle bakarken kor ateş sönüverdi onun avucunda!
O esnâda bir ses duydular.
Gâipten geliyordu.
“Ateş, hâlis mümine aslâ zarar veremez!” diyordu.
Artık bahâneleri kalmamıştı.
Kelime-i şehâdet getirdiler.
Ve hâlis Müslüman oldular...