Kıyâmete kadar kabri aydınlık olan kullar...
28/09/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Mâdemki dünyâda sâlih bir
kişi olarak yaşadın, güzel bir şekilde öldün, burada müsterih ol!"
Ka'b-ül-Ahbâr hazretleri Tâbiînin meşhur velilerindendir.
Yemen'de doğdu. Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem)
zamânına yetişti. Ancak İslâmiyetle şereflenmek üzere, Resûlullah'ın huzûruna
çıkmak için hazırlanmıştı. Fakat Resûlullah'ın vefâtını duyunca geri döndü.
Hazret-i Ömer'in radıyallahü anh hilâfeti zamânında Medîne-i münevvereye geldi.
Humus'ta yerleşti. Burada hazret-i Osman radıyallahü anh zamânında 652 (H.32)
senesinde vefât etti.
Ka'b-ül-Ahbâr hazretleri buyurdu ki: "Şöyle duydum:
Sâlih insan kabre konur. Namaz, oruç, hac ve zekât gibi amelleri etrâfını
sarar. Azab melekleri geldiğinde karşılarına namaz çıkar. Onlara; "Bu
şahıs, ayakları ile Allahü teâlânın huzûrunda durdu, namaz kıldı. Buna azab
edemezsiniz" der. Sonra baş tarafından gelirler, bu defâ oruç karşılarına
çıkar; "Bu baş, Allah için oruç tuttu, burada azâb edemezsiniz" der.
Vücudun diğer kısımlarına gittiklerinde, hac ve cihâd gibi ibâdetler
karşılarına çıkarlar. Ellerine geldiklerinde eller; "Allahü teâlânın
rızâsı için bu eller sadaka vermiştir. Onun için azâb edemezsiniz" derler.
Bütün bu durum karşısında azâb melekleri; "Mâdemki dünyâda sâlih ve temiz
bir kişi olarak yaşadın, güzel bir şekilde öldün, burada müsterih ol, rahat
yat" derler... Sonra rahmet melekleri gelir. Cennet'ten ışık, yatak
ve giyecek getirirler. Kabrini gözün görebildiği kadar genişletirler. Kabrini
aydınlatırlar. Kıyâmete kadar kabri aydınlık kalır."
"Allahü teâlâ, mümin kulunu sevdiği zaman, Cennet'te onun
derecesini yükseltmek için, dünyâyı ondan uzaklaştırır. Kâfir kuluna gazab
ettiği zaman, onu dünyâda rahat kılıp, sevindirir. Böylece onu Cehennem'in
aşağı derecelerine düşürür."
"Kim zenginlere ve mal sâhiplerine boyun eğerse, dîni de
boyun eğer, böylece dînine zarar gelir."
"Dünyâdan ancak Allahü teâlânın takdir ettiği kadar ele
geçer. Ancak kulun sebeplere yapışıp, çalışması gerekir. Böyle yaparsa, emre
uymuş olur."
"Allahü teâlânın korkusundan gözyaşı döken kimseyi Cehennem
ateşi yakmaz."
"Allahü teâlâya yemîn ederim ki, Allahü teâlânın korkusundan
gözyaşlarımın yanaklarıma akmasını, altından bir dağı sadaka olarak vermekten,
daha çok severim."
"Evlerinizi Allahü teâlâyı anmak sûretiyle nûrlandırınız.
Evlerinizi onda namaz kılarak nasiplendiriniz. Allahü teâlâya yemin ederim ki,
böyle yapanlar gök ehli arasında tanınırlar. Gök ehli; 'Falan oğlu falan,
evini, Allahü teâlâyı anarak süslüyor' derler."