"Ey cennetlikler, bunu tanıyor musunuz?.."
28/11/2021 Pazar Köşe yazarı V.T
Peygamber
efendimiz buyurdu ki: “Kıyâmet gününde ölüm, güzel bir koç sûretinde
getirilir..."
Şeybân bin Abdurrahmân
hazretleri Tebe-i tabiînin meşhûrlarından olup hadîs, nahiv ve kırâat âlimidir.
Basra’da doğdu. Daha sonra Kûfe’ye geldi. Burada bir süre ilim tahsil etti.
Sonra ilim öğretmekle uğraşıp Bağdâd’a gitti. Burada birçok âlimden, ilim
tahsil edip, hadîs-i şerîf rivâyet etti. 164 (m. 780) senesinde Bağdâd’ta vefât
etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
Berâ bin Azib
(radıyallahü anh) tarikiyle rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem) “Selâmı yayınız, selâmet bulursunuz. Boş şey
kötüdür” buyurdu.
Câbir’den (radıyallahü
anh) rivâyet edilen hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz “Allahü teâlâdan
iyilik umarak can veriniz” buyurdu.
Huzeyfe’den
(radıyallahü anh) gelen hadîs-i şerîfte, Resûlullah “Bir adamın fitnesi
ailesiyle malında, kendinde, çocuklarında ve komşusundadır. Ona oruç, namaz,
sadaka, Emr-i bi’l-ma’rûf ve Nehy-i ani’l-münker (iyiliği emir ve
kötülükten nehyetmek) keffâret olur” buyurdu.
Ebû Hureyre’den
(radıyallahü anh) rivâyet edilen hadîs-i kudsîde Allahü teâlâ, “Ben sâlih
kullarım için âhiret nimeti olarak hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın
işitmediği ve hiçbir beşer kalbinden geçmeyen birtakım nimetler
hazırladım” buyurdu.
Ebû Saîd’den rivâyet edilen hadîs-i şerîfte, Resûlullah “Kıyâmet gününde ölüm, güzel bir koç sûretinde getirilir. Cennetle Cehennem arasında durdurulur. Sonra 'Ey cennetlikler, bunu tanıyor musunuz?' denilir. Cennetlikler başlarını kaldırarak o koça bakarlar. 'Evet, bu ölümdür' derler. Sonra, 'Ey cehennem ahalisi, siz bunu tanıyor musunuz' diye sorulur. Onlar da başlarını kaldırarak bakarlar. 'Evet, onu tanıyoruz' derler. Sonra, emredilir koç sûretindeki ölüm derhal boğazlanır. Müteakiben 'Ey cennetlikler, artık size ölüm yoktur. Cennette ebedîsiniz ve ey cehennem halkı, size de ölüm yok cehennemde ebedî kalacaksınız' denilir” buyurdu. Sonra da, “Sen, onları ilâhî emrin yerini bulduğu vakit ile, hasret ve pişmanlık günü ile korkut, onlar hâlâ gaflet içindedirler. Onlar hâlâ îmân etmiyorlar. Şüphe yok ki arza ve onun üzerindekilere biz vâris olacağız! Onlar nihâyet bize döndürüleceklerdir” meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudular ve okurken de elleriyle dünyâyı işâret ettiler.
