Sünnet üzere nasıl abdest alınır?..

28/12/2018 Cuma Köşe yazarı A.D

Abdestin dört farzını yerine getiren, yani yüzünü, kollarını yıkayan, başını mesheden ve iki ayağını yıkayan abdest almış sayılır.
 
Abdesten istenilen faydayı, neticeyi alabilmek için şartlarına azami dikkat etmek gerekir. Abdestin dört farzını yerine getiren, yani; yüzünü, kollarını yıkayan, başını mesheden ve iki ayağını yıkayan abdest almış sayılır. Bu kadarı ile yapıldığında abdest geçerli olur. Fakat, daha çok sevap almak için, sünnetlerine, müstehaplarına da uyarak alınırsa çok daha güzel olur.
Sünnet üzere abdest şöyle alınır:
Önce, "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye kalbinden geçirir. Sonra, eller bileklere kadar üç defa yıkanır. Sonra sağ el ile ağıza üç kere su verilir. Sağ el ile buruna üç kerre su verip, sol el ile sümkürülür. Buruna su verdikten sonra, avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar yüz yıkanır. Sonra, sol el ile, sağ kol dirseğe kadar üç defa yıkanır. Sağ ile sol kol (üç defa) dirseğe kadar (dirsek dâhil) yıkanır. Her iki kolu yıkadıktan sonra, elleri tekrar yıkar ve o yaşlıkla başı mesheder. Daha sonra, sağ ve sol elin şehâdet parmaklarıyla, iki kulağın deliklerine su verirken başparmaklarla kulakların arkasını mesheder. Ellerin dış yüzü ile enseyi mesheder. Boynu meshettikten sonra, sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilâllemek sûretiyle, topuklarla birlikte, sağ ayağı yıkar. Sol ayağı yıkarken, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile bu sefer başparmaktan başlayarak ayak parmaklarının arasını hilâllemek suretiyle topuğu ile birlikte yıkar...
Abdest alırken, her uzvu yıkarken okunacak dualar var ancak, abdest dualarını bilmeyen, her uzvu yıkarken "Kelime-i şehâdet" okumalı, büyük sevaba kavuşmalıdır.
Peygamber efendimiz (sallallahü alayhi ve sellem) buyurdu ki:
"Soğukta, sıcakta güzelce abdest almak, günahlara kefaret olur." [Müslim]
"Her kim abdest aldıktan sonra, benim üzerime on kerre salâtü selâm getirirse, Hak teâlâ hazretleri, o kişinin hüznünü giderip mesrûr eder, duasını kabul eder."
             ***
Hazret-i Hasan ve hazreti Hüseyin bir gün çölde gidiyorlardı. Bir ihtiyârın abdest aldığını gördüler. Ancak, adamcağız abdesti doğru almıyor, şartlarına uymuyordu. Yaşlı olduğu için, "böyle abdest olmaz" demeye sıkıldılar. Yanına giderek,
-Muhterem efendim! Birbirimizden daha iyi abdest aldığımızı zannediyoruz. Bir abdest alalım. Bize, hangimizin haklı olduğunu söyler misiniz? dediler.
Önce hazret-i Hasan, sonra hazret-i Hüseyin güzel bir abdest aldılar. İhtiyar, dikkatle onları seyretti. Sonra dedi ki:
-Evlatlarım! Abdest almasını doğru olarak şimdi sizden öğrendim!