Rehberini tenkit etmek
28/12/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
"İyi biliniz ki, bu
yola bağlı olanları beğenmemek, öldürücü zehirdir."
Sual: Bazı kimseler, imâm-ı Rabbânî hazretleri benim rehberim
dediği hâlde, bu zatı tenkit ediyorlar. Böyle yapmak doğru mudur?
Cevap: İmâm-ı Rabbânî hazretleri, böylelerine Mektûbât
kitabının 313. Mektubunda cevaben buyuruyor ki:
“Oradaki kardeşlerimiz arka arkaya yazarak, Mîr Muhammed
Numan hazretlerinin bugünlerde talebeyle az çalıştığını, ev yaptırmakla
uğraştığını, eline geçenleri ev yapmaya harcettiğini, talebenin, kendisinden
faydalanmadığını bildiriyorlar. Bunları öyle yazmışlar ki, beğenmedikleri,
istemedikleri anlaşılmaktadır.
İyi biliniz ki, bu yola bağlı olanları beğenmemek, öldürücü
zehirdir. Bu büyüklerin sözlerine, işlerine karşı gelmek, insanı sonsuz
felakete götürür. Uçuruma sürükler, hele kendi rehberini beğenmez, ona karşı
gelirse, üstadını incitirse, neye varacağını düşünmelidir! Bu büyüklere inanmıyanlar,
bunların bereketlerine kavuşamaz. Bunlara karşı gelenler, her zaman ziyan eder,
aldanır. Rehberin her işi, her sözü iyi ve güzel görünmedikçe, onun
yüksekliklerinden hiçbirine kavuşamaz. Eline bir şeyler geçerse, istidraç olup,
sonu yıkım ve çöküntü olur. Üstadına aşırı sevgisi ve bağlılığı olmakla
beraber, içinde ona karşı kıl kadar bir beğenmemek bulunursa, bunu kendisi için
felaket, yıkım bilmelidir.
Rehberin işlerinden birini beğenmezse ve bundan kendini
kurtaramazsa, karşı gelmiş olmayacak bir yol ile, kendisinden bunu sormalıdır.
Rehberin ara sıra, İslamiyyete uymayan bir şey yaptığını görürse, kendisi bunu
yapmamalı, iyi gözle bakarak, İslamiyete uygun görmeye çalışmalı, iyi tarafını
aramalıdır. İyi ve uygun yerini bulamazsa, bu beladan kurtulmak için, Allahü
teâlâya yalvarmalıdır. Üstadının bundan kurtulması için, ağlayarak, dua
etmelidir. Üstadının mubah olan bir şeyi yapmasından şüpheye düşerse, bu
şüpheye kıymet vermemelidir. Allahü teâlâ, mubah şeyleri yasak etmemiştir.
Hadis-i şerifte; (Allahü teâlâ, azimetle iş yapmayı sevdiği gibi, ruhsatla
yapmayı da sever) buyuruldu. Mîr hazretlerinin kabız, sıkıntılı hâli çok
olduğu için, böyle zamanlarında, talebesi ile uğraşamayıp da, birkaç mubah işle
kendini avutmak isterse, buna karşı durmak doğru olur mu? Abdullah-ı
İsfahanî hazretleri, böyle zamanlarında, av köpekleri ile ormana ava
giderdi.”