Fitneye sebep olacak nasihat yapmak
28/12/2022 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: İnsanları sıkıntıya
sokacak, anlamaları zor olan veya fitneye sebep olacak olan nasihatleri yapmak,
dinimizce uygun olur mu?
Cevap: Fitneye
sebep olacak nasihati yapmamalıdır. Gücü, kuvveti, salahiyeti olan nasihat
etmez ise, Müdahene olur ki, haramdır. Gücü
yettiği hâlde, fitne çıkarmamak için nasihat etmezse, Müdara denir
ki, caiz olur. Hatta müstehab olur. Güç kullanmak, devlet adamlarının
vazifesidir. Alay edenlere, zarar yapacaklara nasihat verilmez. Nasihat,
birinin yüzüne karşı olmamalı, umumi olarak, ortadan söylemelidir. Hiç kimse
ile münakaşa etmemelidir. Resulullah efendimize biri geldi. Onu uzaktan
görünce;
(Kabilesinin
en kötüsüdür) buyurdu. Odaya girince, gülerek karşılayıp, iltifat
eyledi. Gidince, hazret-i Aişe, sebebini sordu.
(İnsanların
en kötüsü, zararından kurtulmak için yanına yaklaşılmayan kimsedir) buyurdu.
O, Müslümanların başında bulunan bir münafık idi. Müslümanları onun şerrinden
korumak için müdara buyurdu. Fıskı, fuhşu, zulmü açık, yani herkes arasında
yayılmış olanı başkalarına söylemek gıybet olmayacağı ve şerrinden korunmak
için müdara caiz olduğu buradan anlaşılmaktadır. Künûz kitabındaki hadis-i
şerifte;
(İnsanlara
müdara için gönderildim) buyuruldu.
Dini ve dünyayı korumak için dünyalık vermeye Müdara denir.
Dünyalık ele geçirmek için dini vermeye ise Müdahene denir.
Tatlı dil ile iyilik ve hatta yalan söyleyerek gönül almak, dünyalık vermek
olur. Müslümanların, gizli yaptıkları büyük günahlarını görünce, örtmek
lazımdır. Başkalarına söylerse, Kazf olur. Zan ile,
iftira ile söylemek ise, daha büyük günahtır.
Sual: Kız ve erkek çocukların yatak odalarını kaç yaşından
itibaren ayırmalıdır?
Cevap: On
yaşına gelen kız ve erkek çocukların yatak odalarını birbirinden ve ana
babalarından ayırmalıdır.
Sual: Ana, babanın dışında din büyüklerinin, âlimlerin de eli
öpülür mü?
Cevap: Âlimin,
ana babanın eli öpülür, başkasının öpülmez. Arkadaş ile karşılaşınca elini
öpmek haramdır.
Sual: Kendimizden yaşça ve ilim bakımından büyük olanlar,
bulunduğumuz yere geldiği zaman, onları ayağa kalkarak mı karşılamalıdır?
Cevap: Büyükler geldiği zaman, ayağa kalkarak karşılamak müstehabtır. Kendi gelince, kendisi için ayağa kalkılmasını sevmek mekruhtur.