Sedirin altındaki aslan!..
29/03/2023 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Doğu Anadolu
evliyâsından Seyyid Mehmed Emîn Efendi’nin zamânında Seyyid
Muhammed Berzencî, müftü olarak Doğu Bâyezid'e tâyin olunmuştu.
Şehrin eşrâfı ona
gidip;
“Hoş geldiniz” dediler.
Müftü efendi sordu:
"Bu şehirde âlim
ve âriflerden kimler var acabâ?"
Onlar da Seyyid Mehmed
Emîn'den bahsettiler.
Ancak Onun büyüklüğünü
bilmediği için, bir müddet “hoş geldine” gelmesini bekledi.
Ama o, gelmedi.
Bu defâ kendisi ona
gitti.
Selâm verip, kendini
tanıttı.
Sonra da hoş geldine
gelmediği için sitemde bulundu.
Ancak bu, büyük zâta
ağır geldi.
Müteessir oldu.
Ama belli etmedi.
“Buyurun oturun” dedi.
Müftü Efendi
oturur oturmaz büyük bir dehşet ve korku içinde zangır zangır titremeye
başladı!
Rengi “Kül” gibi
oldu.
Mehmed Emîn Efendi’nin
hanımı Seyyide Medîne Hanım, kerâmetiyle bunu sezdi.
Kendisi alt kattaydı.
Oradan efendisine;
"Şeyh Efendi!
Misâfiriniz çok korkuyor, onu teskîn ediniz” diye seslendi.
Meğer Mehmed Emîn
Efendi hazretlerinin oturduğu sedirin altında, bir “Aslan” saldırmaya
hazır vaziyette işâret bekliyormuş.
Mübârek zât kalktı.
Ve eliyle işâret etti.
Aslan da kayboldu.
Sonra misâfirini teskîn etti, rahatlattı. Ancak bu kerâmet, irâdesi dışında vukû bulmuştu.