İslâm âleminde görülen kötülüklerin sebebi!..
29/04/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"İslâm âleminde görülen
kötülüklerin başlıca sebebi Müslümanların İslâmiyetten uzaklaşmalarıdır."
Şeyh Abdurrahmân Ebü'l-Vefâ hazretleri
evliyânın büyüklerindendir. 1837 (H.1253) senesinde doğdu. Babası tarafından
yetiştirilen Şeyh Abdurrahmân Ebü'l-Vefâ, zâhirî ve manevî ilimlerde
yüksek derece sâhibi oldu. Babasının vefâtından sonra, ilmini artırmak için
Bağdat'a gitti. 1868 (H.1285) senesinde orada vefât etti. Buyurdu ki:
"Birisinden yardım istenirken,
yalnız ona güvenilirse, onun, Allahü teâlânın yardımına mazhar olduğu,
kavuştuğu düşünülmezse haramdır. Yalnız Allahü teâlâya güvenilip, o kulun
Allah'ın yardımına mazhar olduğu, Allahü teâlânın her şeyi sebep ile
yarattığı, o kulun da bir sebep olduğu düşünülürse câiz olur. Peygamberler
ve evliyâ da, böyle düşünerek başkasından yardım istemişlerdir. Böyle düşünerek
birisinden yardım istemek, Allahü teâlâdan istemek olur."
"İslâm âleminde görülen
kötülüklerin başlıca sebebi nedir?" denildiğinde; "İslâm âleminde
görülen kötülüklerin başlıca sebebi Müslümanların İslâmiyetten
uzaklaşmalarıdır" buyurdu. Kurtuluşun nerede olduğu sorulduğunda ise;
"İslâma uymak, bid'atleri terk etmekte" buyurdu.
"Allahü teâlâ, hayvanların
yaşamaları, üremeleri için muhtaç oldukları şeyleri her tarafta, bol bol
yaratmış, bunlara kolayca kavuşmalarını ve bulduklarını kolayca
kullanabilmelerini ihsân etmiştir. Allahü teâlâ, insanlarda da şehvet ve gadab
kuvvetlerini yaratmış ise de, insanların muhtaç oldukları şeylere
kavuşmaları, bulduklarını kullanabilmeleri ve korktuklarına karşı savunabilmeleri
için, bu kolaylığı ihsân etmemiştir. Yalnız, en lüzumlu olan havayı her yerde
yaratmış, ciğerlerine kadar kolayca girmesini insanlara da ihsân etmiş, ikinci
derecede lüzumlu olan suyu, her yerde bulmalarını ve kolayca içmelerini ihsân
etmiştir. Bu iki nimetten daha az lüzumlu olan ihtiyaç maddelerini elde
etmeleri ve elde ettiklerini kullanabilecekleri hâle çevirmeleri için,
insanları çalışmaya mecbur kılmıştır. İnsanlar çalışmazlarsa, muhtaç oldukları,
gıda, elbise, mesken, silah, ilaç gibi şeylere kavuşamazlar. Yaşamaları,
üremeleri çok güç olur. Bir insan, muhtaç olduğu bu çeşitli maddeleri yalnız
başına yapamayacağı için, birlikte yaşamaya, iş bölümü yapmaya mecbur
olmuşlardır. Allahü teâlâ, merhamet ederek, seve seve çalışabilmeleri,
çalışmaktan usanmamaları için, insanlarda üçüncü bir kuvvet daha yarattı. Bu
kuvvet, Nefs-i emmâre kuvvetidir. Bu kuvvet, şehvetlere kavuşmak ve gadab
edilenlerle dövüşmek için insanı zorlar."