Uhud şehidi Abdullah bin Cahş’ın duası
29/07/2020 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Savaşın sonuna doğru Abdullah bin Cahş, Ebûl Hakem isminde bir
müşrikin attığı oklarla arzu ettiği şehâdete kavuştu...
Tevbe, istiğfar ve dua -12-
Eshâb-ı kiramdan Abdullah bin Cahş hazretleri,
Resûlullahın halası Ümeyme ile Cahş’ın oğludur. Zevcât-ı tâhirâttan Zeyneb
binti Cahş’ın kardeşidir. Habeşistan'a iki kere hicret etti. Birkaç kere
ordu kumandanı yapıldı. Hazret-i Ebû Bekir’in vasıtasıyla, kelime-i şehâdet
getirerek, ilk Müslümanlardan olmak şerefine kavuşmuştu... Resûlullah
efendimizin şehitler için verdiği müjdeleri duyarak, hep şehit olmaya can atar,
harplerde hep en önde kahramanca çarpışırdı...
Cennetle müjdelenen Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretleri, Uhud Harbi'nde Hazret-i
Abdullah bin Cahş ile arasında geçen konuşmayı şöyle anlatıyor:
Uhud’da, savaşın çok şiddetli devam ettiği bir andı. Abdullah bin Cahş
yanıma sokuldu, elimden tuttu ve beni bir kayanın dibine çekti. Bana şunları
söyledi:
“Şimdi burada sen dua et, ben 'âmin' diyeyim. Sonra ben duâ edeyim,
sen de 'âmin' de!” Ben de "Peki!.." dedim ve
şöyle dua ettim:
“Allahım, bana çok kuvvetli ve çetin kâfirleri gönder. Onlarla kıyasıya
vuruşayım. Hepsini öldüreyim. Gâzi olarak, geri döneyim.”
Abdullah bin Cahş benim yaptığım bu duaya, bütün kalbiyle "âmin"
dedi. Sonra kendisi şöyle dua etmeye başladı:
“Allahım, bana zorlu kâfirler gönder, kıyasıya onlarla vuruşayım.
Cihâdın hakkını vereyim. Hepsini öldüreyim. En sonunda bir tanesi de beni şehit
etsin!..”
Gönlüm böyle bir duâya "âmin" demek arzu etmiyordu. Fakat, o
istediği ve önceden söz verdiğim için mecbûren "âmin" dedim. Daha
sonra, kılıçlarımızı çektik, savaşa devam ettik... İkimiz de önümüze geleni
öldürüyorduk. O, son derece bahadırlar gibi harp ediyor, düşman saflarını
tarumar ediyordu. Düşmana hamle üstüne hamle ediyor, şehit olmak için derin bir
iştiyakla hücûmlarını tazeliyordu. "Allah, Allah!.." diye
çarpışırken kılıcı kırıldı. O anda sevgili Peygamberimiz, ona bir hurma dalı
uzatarak, savaşa devam etmesini buyurdu. Bu dal bir mucize olarak kılıç oldu ve
önüne geleni kesmeye başladı. Birçok düşmanı öldürdü...
Savaşın sonuna doğru Abdullah bin Cahş, Ebûl Hakem isminde bir
müşrikin attığı oklarla arzu ettiği şehâdete kavuştu...
***
Muharebe bittikten sonra, Abdullah bin Cahş’ı şehit edilmiş bulan Hazret-i
Sa’d, durumu ve onun yaptığı duayı Peygamber efendimize anlattı. Resûlullah
efendimiz de, onun duasının kabul edildiğini ve bu dünyada istediğine
kavuştuğunu, âhirette de istediğine kavuşacağının anlaşıldığını bildirdi.
Hazret-i Abdullah bin Cahş’ı ve dayısı "Seyyidüşşühedâ"
yani, "Şehitlerin Efendisi" Hazret-i Hamza’yı aynı kabre
defnettiler.
Abdullah bin Cahş hazretleri, Müslüman olduğu yıllarda, kâfirler kendisine her türlü ezâ ve cefâyı yapmışlardı. Peygamber Efendimiz, kendisi için şöyle buyurmuştu: (Açlığa ve susuzluğa en çok dayanan ve katlananınızdır.)