"Anasına babasına âsi olan melundur!"
29/07/2020 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Allahü teâlânın rızası, dînine bağlı olan ana-babanın rızasındadır...
Alî bin Hüsâmeddîn Hindî hazretleri hadis âlimi ve evliyadandır. 885’te (m.
1480) Hindistan’da Burhânpûr’da doğdu. Burada ilim tahsilinden sonra Mekke’ye
gitti. İbn-i Hacer el-Heytemî gibi âlimlerden ders gördü. Muhammed
es-Sekafî’den Kadiriyye, Şâziliyye ve Medyeniyye hilâfeti alarak talebe
yetiştirdi. 975 (m. 1567)’de vefat etti. “Kenzü’l-ummâl fî süneni’l-akvâl
ve’l-efâl” isimli eserinde buyuyor ki:
Allahü teâlânın rızası, dînine bağlı olan ana-babanın rızasında, Allahü
teâlânın gazabı, dînine bağlı olan ana-babanın gazabındadır. Habîb-i kibriyâ
“sallallahü aleyhi ve sellem” bir hadis-i şeriflerinde buyurdu ki: (Cennet
ana-babanın ayağı altındadır.) Yâni, sana dînini, îmanını öğreten
ananın-babanın rızasındadır. Hak teâlâ hazretleri Mûsâ aleyhisselâma dedi ki:
(Yâ Mûsâ! Ana-babasını râzı eden, beni râzı etmiş olur. Ana-babasını râzı
edip bana âsi olan kimseyi dahî iyilerden sayarım. Ana-babasına âsi olan, bana
mutî' olsa bile, onu fenalar tarafına ilhâk ederim.)
Îmanı olanlardan Cehennemden en sonra çıkacak olanlar, Allahü teâlânın
yolunda olan anasının, babasının İslâmiyet'e uygun olan emirlerine
âsi olanlardır. Peygamberimiz buyurdu ki:
(Ana-babaya iyilik etmek, nâfile namaz, oruç ve hac [ve umreye gitmek]
fazîletlerinden daha fazîletlidir. Ana-babasına hizmet edenlerin ömrü bereketli
ve uzun olur. Ana-babasına karşı gelip, onlara âsi olanların ömürleri
bereketsiz ve kısa olur. Anasına babasına âsi olan melundur.)
Peygamberimize bir kişi geldi ve dedi ki:
-Yâ Resûlallah! Benim anam-babam ölmüştür. Onlar için ne yapmam lâzımdır?
Peygamberimiz buyurdu ki: (Onlara dâimâ duâ eyle! Onlar için Kur'ân-ı
kerim oku ve istigfâr et!)
Eshâb-ı kirâmdan biri dedi ki:
-Yâ Resûlallah, bundan fazla yapılacak bir şey var mı?
Buyurdular ki: (Onlar için sadaka verin ve hac eyleyin!)
Biri çıkıp dedi ki:
-Anam-babam çok şefkatsızdırlar, onlara nasıl itaat eyleyeyim?
Resûlullah buyurdu ki: (Anan seni dokuz ay karnında gezdirdi. İki sene emzirdi. Seni büyütünceye kadar koynunda besledi ve sakladı, kucağında gezdirdi. Baban da seni büyütünceye kadar birçok zahmetlere katlanarak seni besledi. İdâre ve maişetini temin eyledi. Sana dînini, îmanını öğrettiler. Seni İslâm terbiyesi ile büyüttüler. Şimdi nasıl olur da, şefkatsiz olurlar? Bundan daha büyük ve kıymetli şefkat olur mu?)