Resûlullahı çok seviyordu
29/08/2021 Pazar Köşe yazarı A.U
Dıhye-i Kelbî (radıyallahü
anh), ticâret için uzak seferlere gider ve dönüşte küçük Hasan ile
küçük Hüseyin'e hediyeler getirirdi.
Kendisi çok güzeldi.
Çok da yakışıklıydı.
Cebrâil aleyhisselâm,
çoğu zaman onun sûretinde gelirdi Resûlullaha.
Bir gün yine Dıhye sûretinde
geldi.
Hasan ve Hüseyin de
mesciddeydi.
Ve bir köşede
oynuyorlardı.
Onu görünce çok
sevindiler.
Zîrâ onu Dıhye zannetmişlerdi.
Derhâl oyunu
bıraktılar.
Ve koşup kucağına
oturdular.
Acabâ ne hediye
getirdi diye.
Minik ellerini iki
cebine uzattılar.
Zîrâ Hazret-i Dıhye,
cebinden çıkarıp da verirdi hediyelerini.
Lâkin elleri boş çıktı
çocukların.
Hazret-i Cibrîl mahcup
oldu.
Oracıktan uzandı
Cennete.
Bir salkım üzüm koparıp
verdi birine.
Sonra bir nar koparıp
uzattı diğerine.
Çocukların işi
görülmüştü.
Koştular oyun
yerlerine.
Tam yiyeceklerdi ki.
Mescidin kapısında
biri göründü.
Fakîr kılıklı bir
ihtiyârdı bu gelen.
Kapıdan seslendi ki:
“O meyvelerden bana da
verin!”
Çocuklar koştular.
Biri üzümü uzattı,
diğeri ise narı.
Fakîr, meyveleri tam
alıyordu ki.
Hazret-i Cibrîl
seslendi çocuklara:
“Durun, meyvenizi ona
vermeyin!”
O gelen, fakîr
kılığında Şeytan’dır.
Ve Cennet meyvesi ona
haramdır”
Çocuklar, bu îkâzla
geri döndüler.
Şeytan da rezîl olarak terk etti o yeri.