Uşur vermek farzdır
29/08/2023 Salı Köşe yazarı O.Ü
Sual:
Uşur ne demektir, nelerden verilir ve ne ölçüde verilir?
Cevap: Topraktan
alınan mahsulün zekâtına uşur denir. Borcu
olanın da uşur vermesi lazımdır. Uşur vermek, Kur’ân-ı kerimde, En'âm suresinin
141. âyetinde emredilmiş, onda birinin verilmesi de hadis-i şerifte
bildirilmiştir.
İmâm-ı a'zam hazretleri buyuruyor ki:
“Her sebze ve meyve, az olsun, çok olsun, mahsul topraktan
alındığı zaman, onda birini veya kıymeti kadar altın veya gümüşü, Müslüman
fakirlere vermek farzdır.”
Hayvan gücü ile veya dolap, motor ile sulanan yerdeki mahsul
elde edilince, yirmide biri verilir.
Ne kadar olursa olsun, ev bahçesindeki meyve ve sebzeler için ve
odun ve ot ve saman için uşur verilmez.
Balın masraf yapılsa dahi, pamuğun, çayın, tütünün, dağdaki ağaç
meyvelerinin, zeytinlerin, üzümlerin onda biri, uşur olarak verilir.
Zift, petrol ve tuz için uşur yoktur. Uşru verilmeyen mahsulü
yemek haramdır. Yedikten sonra da, vermek lazımdır.
İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Meyvenin ve ekinin uşru, İmâm-ı a'zama ve İmâm-ı Züfere göre,
bitki üzerinde meydana geldikleri ve çürümekten emin oldukları zaman farz olur.
Toplanacak hâle gelmese de, faydalanacak, yenecek hâle gelince uşrunu vermek
farz olur. İmâm-ı Ebû Yusufa göre olgunlaşınca, toplamadan önce farz olur.
İmâm-ı Muhammede göre ise, hasattan sonra, yani hepsini toplayınca farz olur.
Hasattan önce, yerinden koparıp yemesi veya başkasına yedirmesi caizdir. Fakat,
İmâm-ı a'zama göre, bunun uşrunu da sonra verir. İki imâma göre, bunun uşrunu
vermesi lazım olmaz. Fakat, mahsulün beş vesk olması için, bu da hesaba
katılır. Olgunlaştıktan sonra koparmış ise, İmâm-ı Muhammede göre, yine uşrunu
vermek lazım olmaz. Hepsini topladıktan sonra telef olanın ve çalınanın uşrunu
vermek lazım olmaz.”
İmâm-ı Ebu Yusuf ile İmâm-ı Muhammede göre, topraktan çıkan
mahsulün, bir sene dayanıklı, miktarının beş veskten çok olması lazımdır. Vesk,
bir deve yükü demek olup, altmış sâ' alan bir hacim ölçeğidir. Altmış sâ',
ikiyüzelli litre olur. Buna göre, iki imâm, uşur için binikiyüzelli litre nisab
olduğunu bildirmektedir. Fakat fetva İmâm-ı a'zamın ictihadına göre
verilmiştir.
Fakirler, uşurlarını iki imâma göre hesap ederek, zenginler,
İmâm-ı a'zama göre vermelidir.