"Halının ucunu kaldır!"
29/09/2020 Salı Köşe yazarı A.U
Bir gün, saray nâzırı, Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî hazretlerinin
huzûruna gelerek;
“Efendim! Falan falan köylerin bütün gelirlerini, izninizle size bağlamak
istiyoruz. Siz de talebenize sarf edersiniz” dedi.
Büyük velî onu dinledi.
Ama kabul etmedi bu teklîfini.
Nâzır şaşırdı!
Çok da merak etti.
Ve sordu hemen:
“Bağışlayın hocam, neden istemiyorsunuz acabâ?”
Buyurdu ki:
“İhtiyâcım yok da ondan.”
Arz etti ki:
“Olur mu hocam para bu.
Para her insana lâzımdır.
Hem parasız yaşanmaz ki.”
Büyük velî mecbur kaldı.
Ve buyurdu ki:
“Şu halının ucunu az kaldır.”
Kaldırınca, hayrette kaldı vezir.
Gözleri fal taşı gibi açıldı!
Zîra halının altında altın vardı.
Hem de nehir gibi akıyordu.
Kutbüddîn hazretleri;
“Biz bunu bile istemezken, o dediğin köylere mi iltifat edeceğiz? Haydi
şimdi gidin de, bir daha böyle bir teklîfle gelmeyin karşımıza” buyurdu.
Vezîr mahcup olmuştu!
“Peki efendim” dedi.
Başı önünde ayrıldı huzurdan.
Gördüklerini, gidip anlattı Sultân'a.
Sultân, zâten seviyordu Onu.
O günden sonra, daha çok kıymet verdi bu Allah dostuna...