"Esmâu'n-Nebî"ye dair -2-
29/09/2020 Salı Köşe yazarı R.A
Peygamber Efendimizin isimlerinden: Abdullah; Allah’ın
kulu. Ahmed; En çok övülmüş, sevilmiş. Muhammed; Yerde ve
gökte çok övülen.
Dünkü makâlemizde, İmâm-ı Kastalânî’nin “Mevâhib-i
Ledünniyye”sinde Peygamber Efendimizin 400’e yakın isminin geçtiğini belirttik.
Bunlardan bir kısmını, kısa manâlarıyla birlikte (alfabetik olarak) şöyle
zikredebiliriz:
Abdullah: Allah’ın kulu. Âbid: Kulluk eden, ibâdet eden. Âdil: Adâletli,
doğru, doğruluktan, haktan ayrılmayan. Ahmed: En çok övülmüş,
sevilmiş. Ahsen: En güzel. Alî: Çok
yüce. Âlim: Bilgin, bilen. Allâme: Çok
bilgili. Âmil: İşleyici; iş ve hareket adamı. Azîz: Çok
yüce, çok şerefli. Beşîr: Müjdeleyici. Burhan: Sağlam
delîl. Cebbâr: Kahredici, gâlip. Cevâd: Cömert. Ecved: En
iyi, en cömert. Ekrem: En şerefli. Emîn: Doğru
ve güvenilir. Fadlullah: Allah’ın ihsânı, fazlı. Fâruk: Hakkı
ve bâtılı ayıran. Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran. Gâlip: Hâkim
ve üstün. Ganî: Zengin. Habîb: Sevgili, çok
sevilen. Hâdî: Doğru yola götüren. Hâfiz: Muhâfaza
edici. Halîl: Dost. Halîm: Yumuşak
huylu. Hâlis: Saf, temiz. Hâmid: Hamd edici,
övücü. Hammâd: Çok hamd eden. Hanîf: Hakîkate
sımsıkı sarılan. Kamer: Ay. Kayyim: Görüp
gözeten. Kerîm: Çok cömert, çok şerefli. Mâcid: Yüce
ve şerefli. Mahmûd: Övülen. Mansûr: Zafere
kavuşmuş. Masûm: Suçsuz, günâhsız. Medenî: Şehirli,
bilgili ve görgülü. Mehdî: Hidâyet eden, doğru yola
ileten. Mekkî: Mekkeli. Merhûm: Rahmetle
bezenmiş. Mes'ûd: Mutlu. Metîn: Sağlam, özü
ve sözü doğru, itimat edilir. Muallim: Öğretici.
Muhammed: Yerde ve gökte çok övülen. Muktefâ: Peşinden
gidilen. Muslih: Islâh edici ve düzene koyucu. Mustafâ: Çok
arınmış. Mutî: Hakka itaat eden. Mu'tî: Veren,
ihsân eden. Muzaffer: Zafer kazanan, üstün. Mübârek: Uğurlu,
hayırlı, bereketli, feyizli. Müctebâ: Seçilmiş. Mükerrem: Şerefli,
yüce, azîz, hürmet ve tazîme erişmiş. Müktefî: İktifâ
eden. Münîr: Nurlandıran, aydınlatan. Mürsel: Elçilikle
gönderilmiş. Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş. Müstakîm: Doğru
yolda olan. Müşâvir: Kendisine danışılan. Nakî: Çok
temiz. Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini. Nâsih: Öğüt
veren. Nâtık: Konuşan, nutuk veren. Nebî: Peygamber. Neciyyullah: Allah’ın
sırdâşı. Necm: Yıldız. Nesîb: Asîl,
temiz soydan gelen. Nezîr: Uyarıcı, korkutucu. Nimet: İyilik,
dirlik ve mutluluk. Nûr: Işık, aydınlık. Râfi: Yükselten. Râgıb: Rağbet
eden, isteyen. Rahîm: Müminleri çok seven, acıyan. Râzî: Kabûl
eden, hoşnut olan. Resûl: Elçi. Reşîd: Akıllı,
olgun, iyi yola götürücü. Saîd: Mutlu. Sâbir: Sabreden,
güçlüklere dayanan. Sadullah: Allah’ın mübârek kulu. Sâdık: Doğru
olan, gerçekçi. Saffet: Arınmış, seçkin. Sâhib: Mâlik,
arkadaş; sohbet edici. Sâlih: İyi ve güzel huylu. Selâm: Noksân
ve ayıptan emîn. Seyfullah: Allah’ın kılıcı.
Seyyid: Efendi. Şâfi: Şefâat edici. Şâkir: Şükredici. Şems: Güneş. Tâhâ: Kur'ân-ı kerîmdeki rumûz ismi. Tâhir: Çok temiz. Takî: Harâmlardan kaçınan. Tayyib: Helâl, temiz, güzel, hoş. Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri. Vâiz: Nasîhat eden. Vâsıl: Kulu Rabbine ulaştıran. Velî: Velî, sâhip, dost. Yâsîn: Gerçek insan, insân-ı kâmil. Zâhid: Mâsivâdan yüz çeviren. Zâkir: Allah’ı çok anan. Zeki: Temiz, akıllı.