İşlerin düzenli olması namaza bağlıdır...
29/10/2021 Cuma Köşe yazarı A.D
"Nefsi, en ziyâde tahrip eden şey, namazdır kardeşim. Onun
ilâcı budur. Bu ilâcı kim kullanırsa, nefsinin şerrinden emîn olur."
Ömrümüzden
geçen her saniye çok kıymetlidir, bir daha asla geri gelmez... Müslümanın
imandan sonra en kıymetli varlığı vaktidir. Bu yüzden, en kıymetli olan vakti,
en kıymetli işle geçirmek lazımdır. Yani namazla...
Büyük
İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" buyurdu ki:
"Nefsin
nihâi gâyesi, o insanı kâfir yapmaktır. Bu nefis, insana düşman olduğu gibi,
Allah’a da düşman. Cenâb-ı Hak, nefsi, kendine düşman olarak yaratmış. Bu
nefsi, en ziyâde tahrip eden şey ise namazdır kardeşim. Onun ilâcı budur.
Bu ilâcı kim kullanırsa, nefsinin şerrinden emîn olur. İnsan namâza durduğu
zamân nefs inlermiş! Öyleyse namâza çok ehemmiyet verelim kardeşim.
Çünkü namâz, başlıbaşına dindir, İslâmiyyetdir...
Namaz
kılmayan mürted olmaz, günâhkâr olur. Şeytân, secde etmediği için değil, secde
emrine karşı geldiği için, bu emri beğenmediği için tard edildi, onun için
kovuldu. Secde etmedi, secde etmediği gibi, secde emrine karşı geldi,
beğenmedi, bu emir yanlış dedi. “Ben, buna mı secde edeceğim? Ben bu kadar
kıymetli iken, topraktan yaratılmış bir adama mı secde edeceğim!” dedi ve
kovuldu..."
***
Tahir bin Hüseyin, Abbasiler zamanında Horasan Valisi iken, Rakka Valiliğine
atanan oğlu Abdullah bin Tahir’e bazı nasihatlerde bulunmuştur. Nasihatleri
özetle şöyle idi:
Şunu iyi bil ki, Allahü teâlâ emrettiği şeylerden seni hesaba çekecek ve
yaptığın işlerin; mükafat veya ceza olarak, karşılığını verecektir. O hâlde
aklınla, zihninle, basiretinle, her şeyinle, Hak teâlâya vereceğin hesaba
hazırlanmaya yönel. Hiçbir meşguliyet bu mühim farzı terk etmene ve gevşeklik
göstermene sebep olmasın. Çünkü bu, her şeyin başıdır.
Üzerinde en fazla dikkat ve hassasiyet göstereceğin, önemle duracağın en mühim
şey; Allahü teâlânın sana farz kıldığı beş vakit namaza devam etmektir. Ayrıca,
namazlarını, Hak teâlâyı hatırlayarak, güzel abdest alarak, müstehap olan
vakitlerinde, bütün âdâb ve erkanına riayet ederek cemaatle kılmaktır. Namazın
rüku, secde ve diğer erkanını, tam bir samimiyet, ihlas ve teslimiyet ile ifa
et. Yapılan bütün iyi işlerin, hatta diğer bütün ibadetlerin; namazı güzel ve
düzgün kılabilmek için olduğunu unutma. Bu hususta en ufak bir gevşeklik,
tembellik gösterme ve asla ihmalkâr davranma. Bil ki, bütün işlerin düzenli
olması namaza bağlıdır. Namaza bu şekilde devam eden, her kötülükten uzaklaşır.
Çünkü Allahü teâlâ mealen;
“Doğru kılınan namaz, insanı fahşadan ve münkerden muhakkak uzaklaştırır” buyurdu. (Ankebut 45) Beraber olduğun kimseleri de namaza teşvik et!