“Merhabâ ey Ebül Vefâ!”
30/05/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U
Konya’da dünyâya gelen Seyyid Ebül Vefâ hazretleri henüz sekiz on yaşlarındayken tenhâlarda ibâdet ederdi Rabbine.
O vakit bir âlim vardı.
“Şenbekî hazretleri.”
Bu çocuğun üstün hasletlerini duydu ve arayıp ormanlık bir bölgede ibâdet ederken buldu kendisini.
Yanında aslan vardı.
Bir köpekle oynuyordu.
Arkasından yaklaşıp selâm verdi...
O, yüzünü dönmeden cevap verdi selâmına.
Şenbekî hazretleri;
“Şu iki hayvan birbirlerine düşmanken nasıl oluyor da ikisi böyle oynuyorlar?” diye sordu.
Ebül Vefâ cevâben;
“Hak teâlâ kalbimi temizledi. O zaman aslanla köpeğimin dost olduklarını gördüm” dedi.
Bu cevâbı aldı.
Ve çok beğenip;
“Evlâdım! Seninle sohbet etmek istiyorum” buyurdu.
Ebül Vefâ da;
“Öyleyse gidip annemden izin alıp da geleyim” dedi.
Bir koşu izin alıp geldi.
Sözünü yerine getirmişti.
Şenbekî hazretleri, sözünde durduğunu görünce “Merhabâ ey Ebül Vefâ!” dedi.
Bu, künye oldu ona.
“Ebül Vefâ.”
● ● ●
Bir gün bu zâta; “Mümin nasıl olmalı efendim?” diye sordular.
Cevâbında;
“Mümin, ekmek ve su gibidir. Yâhut yumuşak bir halıya benzer ki, onun üzerinde yürüyenler, hiç incinmez” buyurdu.