Bayramda akraba ziyareti
30/06/2023 Cuma Köşe yazarı O.Ü
Sual: Akraba ziyareti, bayram
günleri daha çok ön plana çıkmaktadır. Bu ziyaretlerde nasıl hareket etmeli ve
öncelik sırası nasıldır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Hadîkada
deniyor ki:
“Anayı, babayı ve mahrem akrabayı
ziyaret etmek vaciptir. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak ve
telefon ederek bu günahlardan kurtulmalıdır. Selamın, mektubun ve sözle, para
ile yardımın miktarı ve zamanı yoktur. Lüzum ve imkânı kadar yapılır. Zî-rahm-i
mahrem olmayanlara bunlar vacip değildir. Bunlar önce anaya, sonra babaya,
sonra evlada, sonra ecdada, dedelere, sonra ceddada, ninelere, sonra erkek ve
kız kardeşlere, amcalara, halalara, dayılara ve teyzelere yapılır. Bunlardan
sonra, zî-rahm-i mahrem olmayan amca oğluna, amca kızına ve hala, dayı ve teyze
çocuklarına, sonra nikâh sebebi ile akraba olanlara, sonra komşulara yardım ve
ihsan etmek çok sevaptır.”
Görülüyor ki, Müslüman olan ve
İslamiyete uygun akrabayı ziyaret etmelidir. Hiç olmazsa haftada veya ayda bir
ziyaret etmeli, kırk günü geçirmemelidir. Uzak memlekette ise, mektupla ve
telefonla gönlünü almalıdır. Dargın, kinli ise de, vazgeçmemelidir. Akrabası
gelmezse, cevap vermezse de, giderek veya hediye, selam göndererek, yahut
mektupla ve telefonla yoklamaktan vazgeçmemelidir. Allahü teâlâ, Müslüman olan
ve salih olan akrabayı ziyareti emrediyor. Berîka ve Hadîka kitaplarında
deniyor ki:
“Akraba ile ilişiği kesmek büyük
günahtır. Erkek olsun, kadın olsun zî rahm-i mahrem akrabayı ziyaret etmek
vaciptir. Amca kızı gibi mahrem olmayan zî rahm akrabayı ve zî rahm olmayan
akrabayı ziyaret vacip değildir. Fakat bunlara da hediye, selam yollamak
müstehaptır.”
Sual: Birbirine dargın olanları barıştırmanın
da sevabı olur mu?
Cevap: Dargın olanları barıştırmak sünnettir,
sevaptır. Davut aleyhisselamın yanına iki kişi gelip, birbirini şikâyet
ettiler. Dinleyip karar verip giderken, Azrâîl aleyhisselam gelip;
-Bu iki kişiden, birincisinin
eceline bir hafta kaldı. İkincisinin ömrü de, bir hafta önce bitmişti, fakat
ölmedi dedi. Davut aleyhisselam hayret edip, sebebini sorunca;
-İkincisinin bir akrabası vardı. Buna dargın idi. Bu gidip, onun gönlünü aldı. Bundan dolayı, Allahü teâlâ, buna yirmi yıl ömür takdir buyurdu dedi.