Az gül, çok sus ve az konuş...
30/06/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
Ömerî Karamânî hazretleri Osmanlı evliyasındandır. Niğde'nin
Ortaköy kasabasında doğdu. Azerbaycan’da Seyyid Yahyâ Şirvânî'nin sohbetlerine
devam ederek yüksek derecelere kavuştu. Sonra hocasından izin alarak Anadolu'ya
geri döndü. Bir süre Ankara'da kaldı ve Hâcı Bayram-ı Velî hazretlerinin nûrlu
kabirlerini sık sık ziyâret ederek çok feyizlere kavuştu. Akşemseddîn hazretlerinin
sohbetlerine de devâm etti. Kayseri'de Şeyh İbrâhim ve evliyânın büyüklerinden
Emîr-i Kayserî ile sohbetlerde bulundu. 1496 (H.902) senesinde Amasya'da vefât
etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Allahü teâlânın karşısında şu üç şeyi muhâfaza etmek zordur:
Hak ile iken sırrı, halk ile iken dili, amel (iş, ibâdet) yaparken
temizliği."
"Yakınların yakını, bizim maksadımız olanın yanında uzak
kalır. Ey kardeşim, suya daha yakın olan daha çok batar; ateşe daha yakın olan,
daha çok yanar.”
"Ne zaman Allahü teâlânın varlığına nazar etsem, kendi
yokluğumu görürüm, ne zaman kendi varlığıma nazar etsem, Allahü teâlânın
varlığını görürüm."
"Şu iki kişinin çıkardıkları fitneyi, şeytan bile
çıkaramaz: Dünyâ hırsına sâhip âlim ve ilimden yoksun sûfî."
"Şâyet bir mümini ziyâret edersen, hâsıl olan sevâbı, yüz
adet kabûl edilmiş hac sevâbı ile değiştirmemen lâzımdır. Çünkü bir mümini
ziyâret için verilen sevap, fakirlere verilen yüz bin altın sadakanın
sevâbından daha fazladır. Bir mümin kardeşinizi ziyârete gittiğinizde, Allahü
teâlânın rahmetine kavuştuk diye îtikâd edin."
"İlimden en fazla nasîb alan, onunla amel edendir. En
fazîletli amel ise, üzerine farz olandır."
"Dilini, Allahü teâlâdan başkası hakkında konuşmamak için
mühürle! Kalbini, Allahü teâlâdan başkasını düşünmemek için mühürle! İhlâssız
bir iş yapmaman ve helâl olmayan bir şeyi yememen için de, davranışlarına,
dudaklarına ve dişlerine aynı şekilde mühür vur!"
"Bir mümin kardeşini sabahtan akşama kadar incitmeyen
kimse, o gün akşama kadar Peygamber efendimizle yaşamış olur. Eğer bir mümin
kardeşini incitirse, Allahü teâlâ onun o günkü ibâdetini kabûl etmez."
"Allahü teâlâ kuluna, îmândan sonra temiz yürek ve doğru
dilden daha büyük hiçbir şey ihsân etmemiştir."
"Çok ağlayınız, az gülünüz; çok susunuz, az konuşunuz. Çok
veriniz, az yiyiniz; çok uyanık olunuz, az uyuyunuz."
"İnsanoğlu, şu üç şeyle sürekli olarak tâat yaparsa, sorgusuz suâlsiz Cennet'e gidebilir: Kalp, nefis ve dil."