Din câhili, nefsinin peşinde koşar!..
30/06/2024 Pazar Köşe yazarı V.T
Din câhilleri, din kitabı yazarken İslâmiyete uygun olmayanı uygun olandan ayıramaz!
Seyyid Ahmed Şevki Efendi İstanbul’daki evliyânın büyüklerindendir. Mehmed
Emin Tokadî hazretlerinin halîfesidir. 1785'te İstanbul'da vefât etti. Bir
sohbetinde şunları anlattı:
İmam-ı Rabbânî hazretlerinin Mektubatının Birinci cild 23. mektupta
buyuruluyor ki:
Bu dünya âhıretin tarlasıdır. Burada tohum ekmeyip, yaratılışta bulunan,
toprak gibi yetiştirici kuvvetini işletmeyenlere, bundan faydalanmayanlara ve
amel, ibâdet tohumlarını elden kaçıranlara yazıklar olsun! Toprak gibi
yetiştirici kuvveti işletmemek, oraya bir şey ekmemekle veya zararlı, zehirli
tohum ekmekle olur. Bu ikincisinin zararı, bozukluğu, birincisinden kat kat
daha çoktur. Zehirli bozuk tohum ekmek, dîni, din derslerini, dinden haberi
olmayanlardan öğrenmek ve din düşmanlarının kitaplarından [mecmûalarından]
okumaktır. Çünkü, din câhilleri, nefsine uyar, keyfi peşinde koşar. Dîni, işine
geldiği gibi söyler. Karşısındakinin de nefsini azdırır ve kalbini karartır.
Çünkü, din câhilleri, din dersi verirken [din kitabı yazarken], İslâmiyete
uygun olmayanı uygun olandan ayıramaz. Gençlere neleri ve nasıl anlatmak lâzım
geldiğini bilemez. Kendi gibi, talebesini de câhil yetiştirir. Birçok şeyler
okuyup ezberlemekle, [başka ilim kollarında söz sahibi olmakla, fen ve sanat
şubelerinde ihtisas kazanmakla] insan din adamı olamaz, [din kitabı yazamaz] ve
din bilgisi veremez.
Bir din âlimi, gençlere din öğreteceği zaman, bunlara önce, dinsizler,
İslâm düşmanları [ve câhil din adamları] tarafından şırınga edilen, yanlış
propagandaları, iftirâları anlayıp, onların temiz ve körpe kafalarını bu
zehirlerden temizler. Zehirlenen ruhlarını tedâvî eder. Sonra, yaşlarına,
anlayışlarına göre, İslâmiyeti ve meziyyetlerini, faydalarını, emirlerindeki ve
menlerindeki hikmetleri, incelikleri ve insanlığı saadete ulaştırdığını, onlara
yerleştirir. Böylece gençlerin ruh bahçelerinde dertlere devâ, ruhlara gıdâ
olan nefis çiçekler yetişir. Böyle bir din âlimini ele geçirmek, en büyük
kazançtır. Onun bakışları, ruhlara işler. Sözleri, kalblere tesîr eder. Dîn-i
islâmı, hazır lokum gibi yutmak, susuz kalmış iken, soğuk şerbet içip
ciğerlerine kadar serinleyebilmek, ancak böyle bir Allah adamının sunması ile
mümkündir. Allahü teâlâ, hepimizi Muhammed aleyhisselâmın doğru yolundan
ayırmasın! Âmîn. Çünkü, insanları dünya ve âhiret rahatına kavuşturan, ancak bu
yoldur.