Hazreti Hızır’ı görmek istiyordu…
30/09/2022 Cuma Köşe yazarı A.U
Kânûnî Sultân Süleymân
Hân zamanında, Yahyâ Efendi hazretleri vardı ki Sultân,
ona (Ağabey) diye hitap ederdi.
Bir akşam, kayıkla
gezintiye çıktı.
Yolda Yahyâ Efendi'yi
hâtırladı.
Bu zât hazret-i
Hızır’la sık görüşürdü.
Birisiyle haber saldı
ki:
“Ağabey, gel beraber
dolaşalım.”
Niyeti, Onun
bereketiyle Hızır aleyhisselâmı görmekti.
Büyük velî, gelip
bindi kayığa.
Bir kişi daha vardı
yanında.
O kişi, Sultânın
parmağındaki (yüzüğe) dikkatlice bakıyordu ki, Sultân bunu fark edip çıkardı
yüzüğü parmağından.
Ve o kişiye uzatıp;
“Al, yakından
bak” dedi.
Aldı o da o yüzüğü.
Evire çevire baktı,
baktı.
Ve kaldırıp denize
attı.
Pâdişah üzüldü, ama
kızmadı.
Zîra çekinirdi Yahyâ
Efendi'den.
O kişi, biraz sonra;
“Ben şurada ineyim” dedi.
Denizden bir avuç
su aldı.
Pâdişaha uzattı ve
yürüyüp gitti.
Pâdişah, avcundaki
suda yüzüğünü gördü.
Şaşırdı, kafası
karıştı.
Sordu hemen Yahyâ
Efendi'ye:
“Ağabey, neler oluyor
böyle?”
Buyurdu ki:
“O kişi, Hızır'dı
Sultânım.”
İyi de niçin önce
söylemediniz?”
Yahyâ Efendi cevâben;
“O, kendini tanıttı hünkârım, ama siz geç kaldınız, ne yapayım?” buyurdu.