“Amelin ve ilmin hâlis olanını iste"
30/09/2022 Cuma Köşe yazarı V.T
"Hâlis niyetle
Allahü teâlâya ibâdet ederken, insanlık hâli bazı kusurların olursa, onlar için
de derhâl tövbe et!”
Derviş Muhammed
hazretleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin
yirmincisidir. Doğum târihi bilinmemekte olup, 970 (m. 1562) senesinde İmâm-ı
Rabbânî hazretlerinin dünyâya gelmesinden bir sene önce, Büster kasabasının
Dasferar köyünde vefât etti. Büyük âlim ve kâmil bir velî olan dayısı Kâdı
Muhammed Zâhid’den ders alarak yetişti. Hocasının vefâtından sonra yerine
geçip, Semerkand’da talebe yetiştirdi. Talebeleri pekçok olup, en büyüğü oğlu
Hâce Muhammed İmkenegî’dir.
Bu mübarek zat buyurdu
ki:
“Bir kimse birini
severse, onun bu sevgisi, bu sevgiye kavuşmasına sebep olanı da sevmeyi
gerektirir.”
“Her nefs, dünyâdan
susuz olarak gidecektir. Ancak Allahü teâlâyı zikreden kullar bundan
müstesnadır.”
“Uzun emele dalan bir
kul, üzerindeki kul borçlarını unutur ve tövbe etmeyi sonraya bırakır. Siz
böyle yapmayınız.”
“Her an kusur ve
günahları çoğalan, kabahatleri yenilenen bir kul, nasıl olur da üzülmez.”
“Dünyâya düşkün olan
kimsenin, insanlardan ayrı yaşamasının (uzlete çekilmesinin) bir faydası olmaz.
Dost ve yoldaşı Allahü teâlâ, nasîhat edeni Kur’ân-ı kerîm olmayan kimse,
şüphesiz yolu şaşırmıştır. Onun uzleti uygun değildir.”
“Benim uzlete
(yalnızlığa) çekilişimin sebebi, büyüklere hürmetin kalktığını görmem,
arkadaşımın bana kızdığı zaman, beni kötülemek için birçok ayıplarımı sayıp
döktüğünü müşâhede etmem olmuştur.”
“Dünyâyı sevenler,
dünyalıkları için âhıretlerini terk ediyorlar. Sen, Allahü teâlânın emirlerini
yapabilmek için dünyâyı terk et.”
“Nefsimin hiçbir
amelini güzel bilmedim ve karşılığında sevap ummadım.”
“Senin ayıplarını
araştıran, kötü insanlarla arkadaş olma.”
“Hayatımda, gece
ibâdet edenlerden başka hiç kimseye imrenmedim.”
“Selâmet istersen
dünyâya kıymet verme, kerâmet istersen, sonsuz olanı yüce tut.”
“Bir kimsenin dünyâ ve
âhıretine faydalı olan bir hâli yoksa, o kimse, cansız maddelerden
farksızdır. Şayet bir kimsenin işi gücü şer, kötü işler ve ma’sıyet (günah)
olursa, bu durumda o, bir şeytandan farksız olur. Bir kimse hem dünyâ ve hem de
âhıret işlerini birlikte yürütmeye çalışıp, dünyalık işlere daha fazla önem
verirse, o kimsenin hayvandan farkı kalmaz. Düşüncesi, işi, meşgûliyeti yalnız
Allahü teâlâ için olan kimse ise, sanki bir melek gibidir.”
“Amelin ve ilmin hâlis olanını iste! Hâlis niyetle Allahü teâlâya ibâdet ederken, insanlık hâli bazı kusurların olursa, onlar için de derhâl tövbe et!”