Vâki olanda hayır vardır
31/01/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U
Mesruk bin el Celâ hazretleri, Tâbiîn devrininin meşhur fıkıh ve hadîs âlimidir.
O, şöyle anlatır:
Bir çöl bedevîsinin bir merkebi, bir köpeği, bir de horozu vardı. Horoz onları namaza uyandırır, köpek bekçilik yapar, merkep de yüklerini taşırdı.
Bir gün bir tilki, horozu kaçırdı.
Aile fertleri çok üzüldüler!
O ise hayra yorup;
“Üzülmeyin, belki hakkımızda böylesi hayırlıdır” dedi.
Aradan bir müddet geçti...
Bir kurt merkebi parçaladı!
Çoluk çocuğu üzüldüler!
O, yine üzülmeyip;
“Üzülmeyin, belki hayırlısı böyledir” dedi.
Daha sonra köpek öldü!
Ailesi yine çok üzüldüler!
Adam buna da üzülmeyip;
“Üzülmeyin, vâki olanda hayır vardır” dedi.
Nihâyet bir gece sabaha karşı eşkıyâlar köyü bastı. Bu aile hâriç bütün köy halkının mallarını gasbedip kendilerini de esir alıp götürdüler.
Çünkü eşkıyâlar, hayvanlarının gürültüsünü işitip, bulundukları yeri tesbit etmişlerdi...
Onlarınsa hayvanları birer sebeple ölmüşlerdi. Hayvan olmayınca sesleri de yoktu...
Hayvan sesleri olmayınca eşkıyâlar zifirî karanlıkta bunları fark edemediler.
Ve çekip gittiler...
Mesruk bin el Celâ hazretleri bu hâdiseyi anlattıktan sonra; "Bunların hayvanlarının ölmesi, hayırlı olmuş ki, bu belâdan kurtulmuşlar" buyurdu.