Kalp, ruh ile nefis arasında köprüdür!
31/01/2020 Cuma Köşe yazarı A.D
Marifetler, feyizler, kalbe ruh vasıtası ile gelir. Kalp, his
uzuvlarına da bağlıdır. His uzuvları ne ile meşgul olursa, kalp ona
bağlanır...
Kalp ile yürek aynı şey değildir. Göğsün sol tarafındaki et parçasına
yürek denir. Yürek hayvanlarda da bulunur. İnsana mahsus olan kalbe
"gönül" denir. Kalp, görünmez bir kuvvettir. Tesirleri ile eserleri
ile tanınır. Yürek denilen et parçasında eserleri görüldüğü için "Kalbin
yeri yürektir" diyoruz.
Kalp, ruh ile nefis arasında bir köprü gibidir. Marifetler, feyizler, kalbe
ruh vasıtası ile gelir. Kalp, his uzuvlarına da bağlıdır. His
uzuvları ne ile meşgul olursa, kalp ona bağlanır. İnsan güzel bir şey
görünce, güzel bir ses duyunca, tatlı bir şey alınca kalp bunlara
bağlanır. Ruha veya nefse tatlı gelenleri sever. Bu sevgi insanın elinde olmaz.
İnsan, çok defa hakîkî güzelliği anlayamaz. Nefse güzel gelen ile ruha güzel
geleni karıştırır. Ruh kuvvetli ise, hakîkî güzelliği anlayıp, onu sever,
bağlanır. Âyet-i kerîmeler, hadîs-i şerîfler, evliyânın sözleri, duâ, ibâdet
gibi şeyler aslında güzeldir. Çok tatlıdır. Kalbin nefse bağlılığı azalınca ve
nefsin elinden kurtulunca, bunları okuduğu, duyduğu zaman, bunların güzelliğini
anlar ve bağlanır da, insanın haberi olmaz.
Kalbi, nefsin elinden, baskısından kurtarmak için, nefsi ezmek, kalbi
uyandırıp kuvvetlendirmek lâzımdır. Bu da, Resûlullaha uymakla olur...
Kalp, ilim, hikmet, marifet, Allah sevgisi Allaha ibâdet için
yaratılmıştır. Allahın emirlerini yapmayanın kalbi hasta demektir. Kalbin hasta
olması dine tam inanmaması, tam teslim olmaması demektir. Tam teslim olan
kimse, Allahın emirlerindeki sayısız hikmetleri ve faydaları bilmese de hiç
düşünmeden her emrini yapar. Dine uymak çok kolay ise de, kalbi hasta olana güç
gelir. Kalpte hakîkî tasdikin, doğru imânın bulunmasına bir alâmet, dinin
emirlerine kolay uyabilmektir. Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Her
şeyden önce kalbi temizlemek lâzımdır. Çünkü kalp, bütün bedenin reisidir. Bütün
organlar kalbin emrindedir.
Kalp hastalıklarının tedavileri güçtür. Hastalığını teşhis ettikten
sonra, ilâçlarını iyi bilmek ve iyi kullanmak lâzımdır... Her hastalığı
tedavi ettirmek için o hastalık üzerinde ihtisas sahibi olan tabibe gitmek
lâzımdır. Gözünden ameliyat olacak birisinin kasaba gitmesi uygun olur mu?
Kalp hastalıklarının mütehassısları da İslâm âlimleridir... Hakîkî
İslâm âlimleri, kalp mütehassısları olup, herkesin bünyesine, hastalığına
ve zamana uygun ruh ilâçlarını Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkarıp
kitaplarında bildirmişlerdir. Bu bakımdan bizim işimiz kolaylaşmıştır. İslâm
âlimlerinin yazdığı doğru ilmihâl kitaplarını okuyup amel etmek kâfidir...