Halîfenin dinmeyen gözyaşları...
31/07/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Ömer bin Abdülazîz hazretleri
“rahmetullahi aleyh” vefât edince; akrabâsı, tâziye için hanımına geldiler.
Sabır tavsiye edip;
“Bize, zevcin Ömer'in
fazîletlerinden biraz bahseder misin” dediler.
O da “Peki” dedi.
Ve şöyle anlattı:
Hayâtı boyunca, gece
gündüz çok ibâdet yapar, Allahü teâlâdan çok korkardı! Bütün bir ömrünü
kulların hizmetine vakfetmişti.
Allah’tan hayâ ederdi.
Ve Allah korkusundan
her gece ağlar ve çok gözyaşı dökerdi!
Öyle ki, iki gözü de
şişerdi.
Sonunda bir “âah!” ederdi.
Ve bayılıp yere
düşerdi!”
Biz “öldü” zannederdik.
Nice zaman sonra
uyanırdı.
● ● ●
Bir gece iki rekât
namaz kılıp elleri çenesinde tefekküre daldı.
Gözyaşları sel olup
aktı!
Fecre kadar öyle
ağladı!
Ben, kendisine:
“Ne oldu ki, bu gece
çok ağlıyorsun?” diye sordum.
Zîra merak etmiştim.
Bana dönüp;
“Bu milletin zenginine
fakîrine sultânlık yapıyorum. Şu memleketin dört bir yanında yaşayan nice
dertli, kederli ve nice bîçâre insanların hesapları hep bana sorulacak, nasıl
ağlamayayım” dedi.
Ağlamaya devam etti.
Sonra gözyaşlarını
sildi.
Ve bana dönüp;
“İşte ey hanım!
Âhirette bu hesâbın altından kalkamazsam hâlim nice olur diye düşünüp
kederimden ağlıyorum!” dedi.