Âriflerin Allahü teâlâdan dileği
31/08/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
Seyyid İbn-i Ayderûsî hazretleri evliyanın büyüklerindendir.
İsmi Muhammed bin Ali bin Abdullah'tır. 1655 (H.1066) senesinde Mekke-i
mükerremede vefât etti. Mekke âlimlerinden fıkıh ilmini tahsîl etti.
Zamânındaki velîlerin sohbetlerinde bulunup, tasavvuf yolunda ilerledi. Çok
kermaetleri görüldü. Bir zaman Mekke-i mükerremede yağmur yağmadı ve kuyular
kurudu. Hacıların gelme zamânı da yaklaşmıştı. Havuzlar bomboş bir durumdaydı.
Mekke şerîfi de uzakta bulunuyordu. Şerîf, hâkime bir mektup gönderip ne yapıp
yapıp havuzlara su temin etmesini bildirdi. Hâkim, vakit dar olması sebebiyle
bir şey yapamayıp âciz kaldı. Doğruca İbn-i Ayderûsî'ye geldi. Durumu bildirip
yardım istedi. Ayderûsî ona; "Hizmetçinize birkaç koyun veriniz, o da
fakirlere tasadduk etsin" buyurdu. Denileni yaptılar. Sabah olduğunda
gökyüzü bulutlandı. Yağmur yağmaya başladı. Mekke sokaklarında seller aktı.
Bütün kuyu ve havuzlar su ile doldu. Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Her günah, dalgınlık ve şehvetin aslı, nefsini
beğenmektir. Her tâat uyanıklık ve iffetin esası, nefsini beğenmemektir."
"Kendinde bulunan gizli ayıpları araştırman, bilmediğin
gâip şeyleri araştırmandan daha iyidir."
"Allahü
teâlâ, bâzılarını kendi hizmetinde bulundurur. Bâzılarına kendi muhabbetini
verir. Her ikisine de imdâd-ı ilâhî gelmiştir. Bunlar, Rabbinin ihsânıdır. İsrâ
sûresi 20. âyet-i kerîmesinde meâlen; "Rabbinin ihsânı, hiç kimseden
menedilmiş değildir" buyuruldu.
"Her sorulana cevap verenin, açıkça görülen her şeyi
yorumlayanın, karşısındakilerin hâlini hesap etmeden her ilmi açıklayanın
bu hareketleri, câhil olduğunu gösterir."
"Âhiret, mümin kullara mükâfat verme yeri olarak
yapılmıştır. Çünkü bu dünyâ, onlara yapılacak ihsânlara müsâit değildir. Çünkü
mümin kulların değeri, mükâfâtlarının fâni olan bir yerde verilmesinden
üstündür."
"Amelinin semeresini dünyâda görmek, âhirette makbûl olmaya
işârettir.”
“Allahü teâlâ katındaki kadrini, değerini bilmek istersen, seni
hangi işlerde bulundurduğuna dikkat et!"
"İhtiyâcı olmadığı hâlde bir kimseye tâati nasip eden
Allahü teâlânın, bedene ve bâtına âit nîmetlerde hiç eksiklik yapmayacağını
bilmek lâzımdır."
"Âriflerin Allahü teâlâdan dileği, O'na hakîkî kulluk
yapabilmek ve Allahü teâlânın emirlerini yerine getirebilmektir."