Peygamber hangi mezhebde idi?

31/08/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Sual: Zamanımızda; “Peygamber, Eshab hangi mezhebde idi, mezhebe gerek yok” diyenler oluyor. Bunların bu sözlerinde doğrulık payı var mıdır?

 

Cevap: Mezheb imamı demek, Peygamber efendimizin Kur’ân-ı kerimden çıkardığı manaları, bilgileri, Eshab-ı kiramdan işiterek toplayan, kitaba geçiren büyük âlim demektir. Resûlullah efendimizin, Kur’ân-ı kerimin hepsini Eshabına tefsir ettiği, Hadîka kitabına yazmaktadır. Resulullah efendimizin Kur’ân-ı kerime verdiği manaları, açıklamalarını anlamak isteyen, bir mezheb imamının kitaplarını okur, bunlara uyar. Bu kitapları okuyup, bunlara uyan kimse, o mezhebden olur. Bu ise, Resulullah efendimize ve Kur’ân-ı kerime uymak demektir. Eshab-ı kiram, Resulullah efendimizden işittiklerine uyardı, dört mezhebden birinde olmalarına lüzum yoktu. Onların her biri bütün bilgileri asıl kaynağından alıyordu. Hepsi, mezheb imamlarından daha çok âlim ve daha yüksek müctehid ve Mezheb sahibi idiler. Vaktiyle bir mezhebsiz de;

 

“İctihatlar fikir ve kanaattir. Elimizdeki kitaplar, mezheb kitaplarıdır, din kitabı değildir. Türkiyede, Türkçe din kitabı olmadığından, bu kitabı yazdım” diyor ve kendini müctehid sanıyor. Ömer Rıza Doğrul da, bu kitaba bir önsöz yazarak övüyor ve;

 

“Asrın ihtiyaçlarını, kıyas yolu ile dinden değil, medeniyyetin terakki, ilerleme hamlelerinden beklemek gerektir. Kıyas; kitap ve sünnet ile alakası olmayan, dinin asıl kaynaklarına dayanmayan, fakat her şeyi dine dayamak isteyen müctehitlerin icadıdır...” diyordu. Bu sözleri, kendisinin de, Ehl-i sünnet olmadığını, dini, kıyası ve ictihadı anlamamış olduğunu göstermektedir. Din âlimlerine dil uzatanlar, bunların bilgilerine erişemeyenlerdir. Redd-ül-muhtârda;

 

“Hicri dörtyüz senesinden sonra kıyas yapacak âlim yetişmedi” deniyor. Mîzân-ül-kübrâda;

 

“Dört mezheb imamından sonra, hiçbir âlim, mutlak müctehid olduğunu söylemedi. Mezhebde müctehitler yetişti. Evet, Kur’ân-ı kerimdeki bilgiler, hükümler sonsuzdur. Fakat, kıyamete kadar, bütün insanlara lazım olacak ahkamı, hükümleri, dört imam anlamış, kitaplara yazılmıştır. Şimdi, bir kimse, Kitaptan ve sünnetten ahkam, hüküm çıkarabilirim derse, dört mezhebden birinde bulunmayan yeni bir hüküm çıkarmasını isteriz. Bunu da yapamaz!” deniyor.